Sömürgecilik denince algı olarak akla hep Afrika ve Batı sömürgeciliği gelir.
1-Oysa Rus oryantalizmi ve sömürgeciliği Batı Avrupa’nınkini aratmaz hatta çok daha vahşidir. Türk, Moğol ,Fin -Ogur Kafkas halklarının asimilasyonu, demografi mühendisliği bölüp parçalanıp uydurulan devletçikler
2-Rusçuluk Slavofildir ve bu devlet aklı Çarlık sonrası da mantalite değişmeden sadece Sovyet Rusya döneminde kızıl kıyafet değiştirerek devam etmiştir.
Finlandiya’yı Sibirya’yı Kafkasya’yı, Doğu Anadolu’nun bir kısmını, Türkistan’ı işgal etmiştir. Ardından da buraları kurgusal ulus devletlere bölmüştür.3-Nikolay İlminski’nin geliştirdiği milliyetler politikası stratejisi bölge halklarının-hiçbir zaman var olmamış- özgün tarihleri ve dilleri inşa edildi bu bağlamda kendilerine özerklik verilerek diğer Türkî halklardan farklılaşmaları amaçlandı Buna karşı İsmail Gaspıralı direndi
4-Rusçu Oryantalist Nikolay İlminski eline aldı cetveli sömürgeleştirdiği Türkistan’ı kesip biçti. Ardından aynı kurgusal mühendislik Slavofil Sovyetler Moskovası tarafından sürdürüldü. Önce Türkistan parçalandı ardından Tataristan bölündü.
5-Sultan Galiyev’in “Komünist Turan Devleti” ve Turar Riskulov’un “Türkistan Sosyalist Cumhuriyeti” fikirleri Slavofil Moskova tarafından tehdit görüldü. Bu nedenle Türklerin yaşadığı yerleri bölme ve yönetme politikası, SSCB yöneticileri tarafından itina ile uygulanmıştır.
6-Stalin 3 büyük Slavofil Kongre düzenlemiş Slav olmayan Türkî ve Kafkas halklarını ise Sibirya’ya sürgün etmiştir Milyonlarca insanKaraçaylarKalmuklarÇeçenler ve İnguşlarBalkarlarKırım TatarlarıAhıska Türkleri Sibirya ve Orta Asya’ya ölüme açlığa sürülmüşlerdir .
7-Slav milliyetçiliğini Sosyalizmle harmanlayan SSCB Doğu Avrupa’daki halkların da doğal efendisi olarak gördü kendisini. O sebepledir ki Devlet Tanrısı Stalinizm’de halkların kendi kaderlerini tayin hakkı, halk iradesi, insan hakları ve demokrasi falan hikayedir. Ezer geçer.
8-Hitler-Stalin işbirliği ile Polonya paylaştırılmıştı. Sovyet rejimi ülkenin beyin gücünü 8.000 subay, 6.000 polis ve 8.000 entelektüelini toplamda 22.000 Polonyalıyı katletti. 1940 Katyn Katliamı Polonya’nın sömürgeleştirilmesinin ilk adımıydı.
9-Sovyetler Slavofil Emperyalizmdir derken Batılı ülkelerin bazılarının Afrika’yı sömürdüğü gibi İngilizlerin Kuzey Amerika’yı İspanyolların Orta ve Güney Amerika’yı sömürdüğü gibi Asya’yı ve Doğu Avrupa’yı asimile etmiş pek çok hayatı söndürmüştür.
10-Sovyet Coğrafyasında yaşayan Rus olmayan diğer ulusları “Sovyet Halkı Oluşturma” adı altında Ruslaştırılmaya çalışılan bu dönem de söz konusu politikanın psikolojik alt yapısını oluşturmak için Ruslaşmak ve Rusça konuşmak “medeni olmak, entelektüel olmak ya da şehirleşmiş olmak” gibi kavramlarla özdeş tutulmuştur. Bu nedenle medeni olmak ya da yüksek kabul görmek isteyen insanlar, çabucak bu oyuna gelmişlerdir. Bu oyunun farkında olup tepki gösteren aydınlar ise ya sürgüne ya da ölüme gönderilerek susturulmuştur. Bu politika gerçekten başarılı olmuştur. Türk Cumhuriyetlerinin büyükşehirlerinin çoğunda Rus dili konuşulmakta ve bugün bile Rus kültürünün hâkimiyeti bariz bir şekilde görülmektedir.
11-Sovyetler Birliği rejimini yerleştirdikten ve Rus olmayan diğer uluslar üzerindeki hâkimiyetini sağladıktan sonra Ruslar dışındaki diğer halkların ulus duygularını yok etmek ve Ruslaştırmak politikasının bir uzantısı olarak tehcir ve nüfus mübadelesi yoluna gitmişlerdir. Bu bağlamda Stalin hiçbir gerekçe göstermeden binlerce Türk’ü yurtlarından zorla aldırıp gayriinsanî bir yolla değişik memleketlere dağıtmıştır.
12-SSCB yönetiminde Türkistan topluluklarının etnik farklılıklarına vurgu yapılarak, Türkistan halklarının her biri için ayrı yazı dili oluşturuldu, her lehçe için dil bilgisi tasarlandı ve ‘millî hafıza oluşmasın’ diye birkaç kez alfabe değişikliğine gidildi. Aynı zamanda Rus dili, eğitim, basın, edebiyat alanlarını kapsayan bir anlaşma dili (lingua franca) olarak Türkistan coğrafyasında yaygınlaştırıldı.
13-Nikolay İlminskiy, Türkistan halkını Ruslaştırma projesi çerçevesinde tasarladığı eğitim sistemini aynı zamanda bizzat tatbik etti; kurduğu okullarda uygulama imkânı buldu. İlminskiy’e göre, ana dil ve din dersleri, Türkleri Ruslaştırma politikasının önündeki en büyük iki engeldi. Ruslaştırma politikası gereği, Kiril alfabesi esas alınarak her Türk kökenli topluluğa ayrı bir dil oluşturulmalı ve her birinin ayrı millet olduğu fikri benimsetilmeliydi.
14-Federasyon üyesi cumhuriyetlerin içinde Çeçenistan, Dağıstan, Kuzey Osetya, Çuvaşistan, Tıva, Kalmukya, Kabardin-Balkarya, Tataristan ve bu tabloda yer almayan İnguşetya’nın dışındaki cumhuriyetlerin yerli halkları Rus nüfusuna nazaran azınlık durumundadır. Bunun dışında ise kendi bölgelerinde Ruslara nazaran çoğunluğu oluşturanlar bunlar: Komi-Permyak Otonom Dairesinde Komi-Permyaklar toplam nüfusun % 60’ini ve Aginski-Buryat Otonom Dairesinde yaşayan Buryatlar nüfusun içinde %55’lik bir oranla çoğunluğu oluşturmaktadır. Yani Rusya Federasyonu içindeki federe birimlerinden tüm cumhuriyetlerini bir araya toplasan, yani kumulatif olarak ‘yerli nüfus’ %32’yi oluşturur iken bu oran Otonom Dairelerde ise sadece %10,5 tir.
15-Rusya Federasyonu her ne kadar toplam nüfusunun %80’ini etnik Ruslar oluşturmakta ise de bilindiği gibi, dünyadaki birçok ulus-devletin nüfusunun etnik yapısına benzer bir şekilde tam bir homojenlikten uzak bir görüntü çizmektedir. Üstelik Rusya’da, genel nüfusun %20’sini oluşturmalarına rağmen birçok ulus-altı grup mevcuttur. Bu etnik gruplardan nispeten diğerlerine nazaran sayıca daha kalabalık olan veya sayıları bir milyonu aşanlar şunlar: Tatarlar, Ukraynalılar, Çuvaşlar, Başkurtlar, vs. Bunun dışında da sayıları bir milyondan az olan milliyetler vardır, (ki buna gibi toplam sayıları birkaç yüz kişiyle ifade edilen etnik gruplar da dahildir), ki bunlar Altaylar, Hakaslar, Tıvalar, Sahalar, Buryatlar, Teleütler, Şorlar, Telengitler, Tofalar ve diğerleridir. Bunlar genelde sayıları giderek azalan ve bundan dolayı da bir etnos olarak varlıkları yok olma sınırında bulunan az sayılı yerli halklardandır. Rusya’nın etnisite konusu ile ilgili bir başka özelliği de, içinde bulunan 21 cumhuriyetin çoğunda, cumhuriyete adını veren etnos veya titüler halk, memleketi olan bu ülkelerde yaşayan toplam nüfusun içinde oran olarak çoğunluğu Rusların oluşturduğundan veya Rusya Federasyonu’nun içindeki cumhuriyetlerin içinde sahip olduğu toplam nüfus bakımından en büyük olan Başkurdistan Cumhuriyetine ismini veren Başkurt halkının cumhuriyetin içinde sadece % 21,9’luk bir orana sahip olduğundan dolayı Rusların (Rusların oranı sadece %39,3’tür)* yanı sıra Tatarların da Başkurt halkına nazaran oran olarak ülkenin içinde ikinci çoğunluğu (% 28,4 dur) oluşturmalarının örneğinde olduğu gibi Rus olmayan bir başka etnik grubun ya da grupların (ki bu gruplar Karaçay-Çerkesya, Kabardin-Balkarya ve 1992’ye kadar Çeçen-İnguşetya örneklerindeki gibi titüler etnik gruplar da olabilir) daha kalabalık bir kitleyi teşkil ettiğinden
16-Çar Rusyası: 1552 Kazan Hanlığı, 1556 Astrahan Hanlığı, 16-17 yüzyıllar Sibirya Hanlığı, 18. yüzyıl, Kırım, Kafkasya, Kazak Hanlıkları ve bozkırları, 19. yüzyıl Kokand Hanlığı, Hive Hanlığı, Buhara Emirliği, Türkmen Hanlıkları, 1898’e kadar.
17-Sovyetler Birliği: 1918 Kırım Muhtariyeti, Türkistan Muhtariyeti, Alaş-Orda Muhtariyeti, Bütün Rusya Türk-Tatarları Muhtariyeti, 1920 Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, 1923 Buhara Cumhuriyeti, Harezm Cumhuriyeti, İkinci Dünya Savaşı sonunda: Ukrayna, Polonya, Macaristan, Çekoslovakya, Doğu Almanya, Tuva Cumhuriyeti..
.18-Putin Rusyası: 2 kez Çeçenistan saldırıları, Gürcistan, Ukrayna, Kırım, 2. kez Ukrayna… Şimdi sırada başka hangi ülkeler var?