PSİKOLOJİK GERİLİM SEVENLER İÇİN BİRKAÇ ÖNERİ

Ne varsa eskilerde var dedirtecek dört farklı kült film ile karşınızdayım. İzlerken çok beğendiğim, izledikten sonra günlerce kafamda dolanan bu dört film, türlerinin en iyi örneklerindendir. Bunu yalnızca ben değil sinema tarihi de söylemekte. Ayrıca yakın dönem sinemayı takip etmişseniz mutlaka bu filmlerden birkaç izin görüleceğini söyleyebilirim. 

1: PSYCHO 

Sapık, yönetmen Alfred Hitchcock’un başyapıtı olarak kabul edilir. Marion Crane’e patronuyla iş yapan zengin bir adam para emanet eder ve ardından Marion yola koyulur. Polisler Marion’un şüpheli davranışları üzerine peşine takılır. Ancak Marion’un peşine takılan sadece polisler değil, aynı zamanda tanıdıkları da Marion’un peşindedir. Sevgilisi ile buluşmayı planlayan Marion geceyi bir otelde geçirmeye karar verir. Otelden içeri girer girmez garip şeyler olduğunun farkın varan Marion uyumadan önce otel sahibi Norman Bates ile biraz sohbet eder. Norman ın kişiliğinde sorunlar olduğunu, annesine ve kuşlara karşı bir takıntısı olduğunu öğrenen Marion, odasına gidip duş almaya karar verir. 

İşler bu noktadan sonra çığırından çıkar. Psycho, türünün en iyi örneği olmakla birlikte sinema tarihinde kült bir eserdir. Bu filmi izledikten sonra dilerseniz 2013 çıkışlı Bates Motel dizisini de izleyebilirsiniz. Başladığınıza pişman olmayacağınızı temin edebilirim.

2: SHOCK CORRİDOR 

Samuel Fuller’in 1963 yapımı psikolojik gerilim filmi. Başrolde Peter Breck’i görmekteyiz ve oyuunculuğu ile göz doldurmaktadır. 

Johnny Barrett hırslı bir gazetecidir. Hayatında en çok istediği, yaptığı haberle bir Pulitzer ödülü kazanmaktır. Bu ödülü kazanmak için de oldukça sıradışı bir yola başvurur. Dr. Fong ve sevgilisinin yardımıyla bir psikiyatri kliniğine sızar. Burada bir hasta gibi davranan Johnny’nin tek istediği, klinikte işlenen gizemli bir cinayeti aydınlatmak ve suçluyu bulmaktır. Cinayetin üç tanığıyla konuşabilmek için Johnny elinden geleni yapacaktır ancak bu iş düşündüğünden daha tehlikelidir. Çünkü girmesi ne kadar zorsa çıkması da bir o kadar zor olan bir yerde hayatta kalmaya çalışmaktadır.

3: KUZULARIN SESSİZLİĞİ 

Kuzuların Sessizliği, 1992 yılında 7 dalda Oscar’a aday olmuş, yönetmeni ve başrol oyuncularına altın heykelciği getirirken en iyi film ve en iyi senaryo uyarlaması dalında da ödüle hak kazanmıştı.

Akademiden mezun olmuş genç FBI ajanı Clarice Starling, FBI ajanı kurbanlarının derilerini yüzen sapık bir katilin elinden bir kadını kurtarmaya çalışır. Clarice, katile ulaşmak için başka bir psikopat olan ünlü doktor Hannibal Lecter ile yakınlaşır. Lecter’dan bilgi alması için önce onun güvenini kazanması gerekmektedir.

Uyarlamalarını, dizilerini kitaplarını tek solukta bitirebileceğiniz bir karakter istiyorsanız Kuzuların Sessizliği ve tabi Hannibal Lecter tam size göre. 

Kuzuların Sessizliği, yazar Thomas Harris‘in aynı adlı romanından beyaz perdeye aktarılmış, yönetmenliğini ise  Jonathan Demme yapmıştır. 

Devam filmi niteliğinde olan Hannibal, 2001 yılında Ridley Scott tarafından filme çekilmiştir. Kuzuların Sessizliği, Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi tarafından “kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli” filmler arasına seçilerek ABD Ulusal Film Arşivi’nde muhafaza edilmektedir.

4: AMERİCAN PSYCHO

Chris Hanley ve Christian Halsey Solomon tarafından kaleme alınmış, Mary Harron tarafından yönetilmiş bir suçkorkugerilim filmidir. Baş rolde Christian Bale, yan rollerde Willem Dafoe, Jared Leto ve Samantha Mathis oynamaktadır. “I Shot Andy Warhol“un yaratıcısı Mary Harron‘dan rahatsız edici, çarpıcı bir film. Fatih Özgüven’in dilimize kazandırdığı, Bret Easton Ellis‘in “Amerikan Sapığı” romanından uyarlanmıştır.

Patrick Bateman, aileden zengin bir adamdır. Gençliği ve yakışıklı olması, kendisine hem işinde hem de sosyal hayatında avantajlar sağlamaktadır. Oldukça sıradan bir hayata kapılıp gidiyormuş gibi görünen Bateman’ın hayatının karanlık tarafın ise oldukça derinliklidir. Bateman, insanları sebepsiz yere öldürmekten hoşlanan ve öldürdüğü insanların vücutlarından hatıra olarak aldığı parçaları evinde saklayan bir akıl hastasıdır. Bunu kendisi dışında kimse bilmemektedir.

İkonik sahneleriyle pek çok farklı yapıma ilaham kaynağı da olmuştuır.

ÖZGECAN YILDIZ
bir kıvılcımla başlar her şey
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Hayallerle Yaşamak: Maladaptive Daydreaming
Sonraki
AHBAZLAR

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.