İlk önce insanları dinledim. Tek tek. Hepsi bir şeylerden bahsetti bana. Kimi ‘bana güven’ dedi. Kimi ne kadar çok beni sevdiğini anlattı bana. Kimi insanları kötüledi, kendini övdü. Kimi dünyayı suçladı, kimi tanrısını.
Onları dinledim çünkü ağzından çıkan sözlerinin onların özü olduğunu zannettim. Ama meğer hiç öyle değilmiş biliyor musunuz? İnsan ya olmak istediğini anlatırmış ya da senin sevdiğini sanacağı kişi olup, öyle gelirmiş karşına.
Şimdi insanları nasıl değerlendiriyorsun diye soracak olursan bana;
Dinlemiyorum. Çünkü insanlar sana dedikleri gibi değil, sana yaşattıkları gibi biri oluyorlar.