Adından da anlaşılamayacağı gibi megalofobi… Büyük şeylerden korkma durumu. Fear of large things. İngilizcesi daha iyi bence. Türkçeye çevirilince büyüsü bozuluyor, ortaya bambaşka yerlere çekilebilecek bir şey çıkıyor. Hele ki Türkler tarafından. Ekşi yorumlarına bakıyorum; “Kız arkadaşımın benimle sevişmekten kaçmasının sebebini buldum aga! Kızın megalofobisi varmış..” Haspam.
Benim de muzdarip olduğum bir korkudur kendisi. Tamamen travmatik bir olgu. Başlarda adını koyamadığım bir olgu. Diyordum ki “abi, ben vapur görünce, heykel görünce içim geçiyor, elim ayağım titriyor. Sanki üzerime düşecekmiş gibi hissediyorum.” Sebebi megalofobim olmasıymış meğer. Heykel ve vapurların yanına yaklaşamam. Tırlardan korkarım. Devasa büyüklükteki ayıcıklardan da.
Çocukluğumdaki bir travmaya dayanıyor bana göre. Bununla alakalı düşündüğüm zaman aklıma tek bir şey geliyor çünkü. Çocukken bir ansiklopedide gördüğüm balina kuyruğu. Evet. BALİNA KUYRUĞU. Hatta ve hatta MAVİ BALİNA KUYRUĞU. Yetişkin bir erkeğin üç katı boyutundaki balina kuyruğu. Denizin ortasında çekilmiş o fotoğraf hala hatırımda. Beni o kadar ürpertmişti ki, bir daha o sayfaya bakamamıştım. Bu arada balinalardan korkmanın da bilimsel bir ismi varmış. Cetafobi. Garip garip icatlar.