*İnsan doğası gereği mi yetenek sahibidir. Yoksa yaşadığı çevre, edindiği farklı kazanımlar sayesinde yetenekli bir birey haline mi gelir.
İnsan doğası gereği nefes almayı bilir. Ama okumayı ya da yazmayı bilemez. Okuma yazma durumları sonradan edinilen kazanımlardır. Bizim burada aslında okuma yazma doğrultusunda değil de şiir hikaye doğrultusunda ele almak istiyoruz. İnsan dediğimiz varlık ailesinin genleri sayesinde şair veyahut yazar olarak doğabilir mi? Ya da manav bir babaya sahip bir genç mükemmel şiirlerin sahibi olabilir mi? Okuma yazma bilmeyen bir ailenin çocuğu nasıl öykü yazarı haline gelir.
Her iki türlü de insan sonradan eğitim alması gerekir mi? Yani ailesi şair olan ya da manav olduğunu varsayalım hiç fark etmez. Çocuk dış kaynaklardan eğitim almalı mıdır? Aldığı eğitim sayesinde mi yeteneğini görmüş olur. Eğer aldığı eğitim sayesinde yeteneğini görecek veyahut fark edecek diyelim. Tam olarak yeteneğinin neye denk geldiğini nereden anlayacak. Ya da o arkadaşın cidden bir şeylere yeteneği var mı? İnsan aldığı kaliteli eğitim sayesinde şair olabilir mi? Şiir nasıl yazılır diye araştırma yapan kişi, ciddi manada iki cümleyi bir araya getirebilir mi? O iki cümle yan yana gelirse şiir sayılır mı? Eğitim alacak durumu olmayan kişiler o zaman şair olamaz mı? İlk şair nasıl ortaya çıktı yeteneğinin nasıl farkına vardı. Kimi örnek aldı da gitti şiir yazdı.
Sonradan öğrenilen bilgiler fayda sağlayabilir. Divan edebiyatı üzerinden kafiyeli şiir yazacak iseniz kafiye şekillerini öğrenmeye yardımcı olacaktır dışarıdan edinilen bilgiler. Ama sizin şair olmanıza fayda sağlamayacaktır. Diğer türlü de aile ya da çevrenin mükemmel bir ortam sağlaması veyahut gen olarak edebiyat genine dahi sahip olsanız. İki cümleyi bir araya getiremiyorsanız bunu aldığınız eğitime ya da genlere bağlamayın. Yetenek dediğimiz bu kavram doğuştan geliyordur. Ama kesinlikle genlere bakmıyordur. Alınılan eğitim sadece yardım rolünü üstlenebilir.
Yeteneğinizi bulmanız ümidi ile.