Hetty Green, nam-ı diğer Wall Street Cadısı olarak bildiğimiz Amerikalı iş insanıdır. Dünya onu yaptığı işlerle değil de aşırı tutumluluğu ve cimriliğiyle tanımaktadır. Bu cimriliği öyle üst boyutlara çıkmıştır ki Guinness Rekorlar Kitabı’na dünyanın en cimri insanı unvanıyla girmiştir.
Gelin hep birlikte dünyanın en cimri insanı Hetty Green ve onun aşırılıklarına bakalım!
Hepimiz biliyoruz ki tasarruflu olmak ile cimri olmak arasında oldukça büyük bir fark var. Yalnız ikisi arasındaki geçiş ise incecik bir çizgi adeta. İşte o ince çizgi arasındaki git geller bazen tanık olduğumuz rahatsızlıklardan biridir. Peki, bu dengeyi nasıl kuracağız? Bence Hetty Green’in trajikomik hikâyesini öğrendikten sonra siz de hayatınızdaki para dengesini bir gözden geçireceksiniz.
Hetty Green aslında bakarsanız şu an bile dünyanın en zengin kadınlarından biridir. Lakin adı iş insanı, zengin bir milyoner olarak değil de Wall Street Cadısı olarak anılmaktadır. Zenginliğiyle rekorlar kırması gerekirken kendisi dünyanın en cimri insanı olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiştir.
Amerika’da dünyaya gözlerini açan Hetty Green, küçük bir kız çocuğuyken finans işleriyle ilgilenmeye başlayan sıra dışı bir çocukmuş. Henüz 6 yaşındayken ekonomi haberlerini takip etmeye başlamış ve 8 yaşındayken de ilk banka hesabını açmıştır. Matematiğe ve para hesabına olan ilgisi adeta geleceğinin provası gibiymiş. Dedesi ve babası yaşadıklarını dönemin en zengin iş insanlarının başlarında gelmektedir. Fakat Hetty Green daha o yaştayken tutumlu olmayı öğrenmiştir.
Çocukluk Yılları: Servetin İçinde Yokluk
Aslında bu tutumluluğunu babasından almıştır. Babası, balina avcılığıyla ilgilenen dedesinin işini devralmıştır ve çok zengin bir adam olmuştur. Fakat evlerini ısıtmak için oldukça ilkel yöntemler kullanmış ve mutfakta sadece ucuz yemeklerin pişmesine izin vermiştir. Öyle ki Hetty, ilk gittiği yatılı okulda yediği yemekleri görünce oldukça şaşırmış ve hayatının sonraki yıllarında o günler için ‘‘Hayatımın en güzel zamanlarıydı’’ demiştir.
Hetty Green 21 yaşına geldiğinde babasını kaybediyor ve gencecik bir kadın olarak milyoner olmuştur. Milyoner genç kadın ise bu serveti aldığı gibi onu katlamak için hisse alım-satım işlerine girişmiştir. Bütün servetini Amerika’nın ekonomideki bel kemiği olan Wall Street’te değerlendirmek için işe koyulmuştur. O sıralar Amerikan ekonomisinin kötü yılları olmasına rağmen ucuza hisse alıp pahalıya satarak büyük bir başarı elde eden Hetty Green, bu servetini katbekat arttırmış ve Wall Street Cadısı lakabını almıştır.
Hetty, döneminin en ünlü spekülatörlerinden biri olan milyarder Ned Green ile evlenmiştir. İkili Wall Street’in en ünlü isimlerinden olmalarına rağmen finans konularında kesinlikle anlaşamamışlardır. Hetty, mutsuz olmasına rağmen yatırımlarını yapmayı sürdürmekten hiç vazgeçmemiştir. O servetini her gün arttırırken Ned Green iflasın eşiğine gelmiştir. Fakat Hetty, kocasına tek kuruş yardımda bulunmayı reddetmiş ve onu evden atmıştır. Ömrünün geri kalanını 2 çocuğuyla geçirmiştir.
Önerilen İçerik: Kadın Olmak İçin Baskılanan Samoalı Erkekler: Fa’afafine
Aklımızın almayacağı kadar bir servetin sahibi olan ve bunu Wall Street’e her gün katlandıran Hetty Green, cimriliğin adeta kitabını yazmıştır. 2 çocuk annesi olan kadın, yemek ihtiyacını genellikle evinin yakınlarında bulunan küçük bir bakkaldan karşılamıştır. Ancak bu da bizim bildiğimiz bir alışveriş değildir. Şöyle ki, Hetty Green bakkala gittiğinde ezilmiş, kırılmış, tezgâhta kalmış kurabiyelerini almış ve bunların daha satılamayacağını söyleyerek fiyatının çok altında satın almıştır.
Dahası da var! Hetty Green evini ısıtmak için hiçbir şey kullanmamıştır. Evde 2 çocuğunun bulunmasına rağmen ve kocaman bir servetin sahibi olmasına rağmen evin ısınması için hiçbir şey yapmamıştır. Hatta onun evinde fırını dahi çalıştırmak imkânsızdır.
Dünyanın En Zengin Kadını Evsiz ve Fakir
Onun cimriliği elbette yemek ve ısınmayla sınırlı değildi. Hep aynı siyah giyen Green, sokakta onu görenler tarafından evsiz ve fakir sanılmıştır. Elbisesini yalnızca gerekli gördüğü zaman ve gerekli gördüğü yerlerini yıkamıştır. Yani sadece yere değen ve kirlendiğini düşündüğü yerlerini sabunla yıkamıştır. Düşünün su ve sabundan bile tasarruf etmiştir. Aynı şekilde çocuklarına da bunu yapmıştır.
6 yaşından beri finans haberleri takip eden Hetty Green, eve aldığı gazeteleri okuduktan hemen sonra oğluna verir ve gazeteyi satmasını söylemiştir. İşte bu tutumluluğunun bedeli bir gün ailede üzücü bir olaya neden olmuştur. Bir gün yine annesinin dediği gibi gazeteyi satmaya çıkan oğul bacağını kırmıştır. Bacağını kıran oğlunun tedavi masraflarını karşılamak istemeyen Hetty, akıllara zarar bir fikirle onu kimsesizler hastahanesine götürmüştür. Ancak oğlu geç ve yanlış tedavi gördüğü için kangren olmuş ve bir bacağını kaybetmiştir.
Bu olayda onu cimriliğinden alıkoymamıştır. Öyle ki cimriliğiyle Guinnes Rekorlar Kitabı’na giren Hetty Green, markette süt fiyatı için tartışırken kalp krizi geçirip ölmüştür.
Kendisi hala dünyanın en zengin 40 kadınından biridir ama adı Dünyanın En Cimri Kadını olarak anılmaktadır. Ölümünün ardından 200 milyonu aşkın bir servet bırakmıştır. Hetty’nin çocukları ise annelerinin hatalarından ders almışlar ve cömert bir hayat yaşamış, pek çok hayır işi yapmışlardır.