Bildiğiniz üzere; Türkiye’de eğitim sistemi, öğrencilerin yeteneklerini ve eğilimlerini bulmaya yönelik değil, sınavlarla elemeye yöneliktir. Bu sınav sistemleri de sürekli değişmektedir çünkü eğitim sistemi hala oturtulamamıştır. Burada eğitim gören öğrenciler olarak biz de bu olumsuz duruma bağışıklık kazandığımızı söyleyebiliriz.
Aldığımız İngilizce Eğitimine Ne Oldu?
Eğitim-öğretim hayatında matematik dersinize din hocası girmeyen, sürekli hocaları değişmeyen, dersleri boş geçmeyen bir öğrenciyseniz bilin ki birçoğumuza göre şanslısınız. Lisede bunun faydasını mutlaka görmüşsünüzdür. Güzel ve heyecanlı duygularla üniversiteye hazırlanmaya başlamışsınızdır.
Fakat eğer bu şanslı öğrenciler arasında değilseniz, zorlu bir lise döneminin enkazından çıkıp üniversitenin umut dolu kucağına düşme hayalleri içine girmişsinizdir. Peki ne olmuştur? Yine aynı şeyler… Sizden sınava girip kendinizi kanıtlamanız beklenmiştir. Ama hangi sınav? Meslek lisesinde, Fen lisesinde ya da Anadolu lisesinde eğitim almış öğrencilerin aynı sınava girdiği bir sistemle karşı karşıyasınız.
Sadece üniversite sınavı da değil, kendinizi göstermeniz gereken birçok şeyle de karşı karşıya kaldınız. Eğitim sisteminin içinde bir gariplik daha var ki söylemezsem olmaz: Yıllar boyunca hepimiz yabancı dil olarak İngilizce dersi aldık. Gelin görün ki hiçbirimiz İngilizce konuşabilecek seviyede liselerimizden mezun olmadık. Peki, aldığımız onca İngilizce eğitimi nereye gitti ya da zaten vermemişler miydi?
Üniversite Eğitimi, Sonraki Yaşamım için Neler Kazandırdı?
Üniversite hayatınızı iyi değerlendirebilirseniz üniversite size oldukça faydalı ve eğlenceli bir dönem sunabilir. Tabi ki bu; eğitimi, akademisyenleri, sosyal faaliyetleri iyi olan bir üniversitedeyseniz geçerli olacaktır. İşte o zaman hayal ettiğiniz yaşam için yeterli donanıma sahip olma şansını elde edebileceksiniz. Böyle şanslı bir öğrenciyseniz üniversitenin sonuna doğru geldiğinizde hem mezun olmak istiyorsunuz hem de öğrenci kalmak.
Önerilen İçerik: Üniversite Tercihi Yapmadan Önce Dikkat Etmen Gerekenleri Biliyor Musun?
Fakat Türkiye’de eğitim alan çoğu öğrenci; okuduğu bölümden iş bulmak, atanmak, KYK kredisini ödemek gibi muhtemel bir sürü soru işaretiyle savaş vermek zorundadır. Bu noktada stres ve gelecek kaygısı hissedebilirsiniz. Üniversite sonraki yaşamım için bana neler kazandırdı diye düşünmekten kendinizi alamazsınız. Bu hepimiz için normaldir. Sonuçta hepimiz en az zaman kaybıyla hayatımızı kurmak isteriz.
Üniversiteli Olmak Vazgeçilmez Bir Ayrıcalık Değil Midir?
Öğrenci olmanın getirilerini de es geçemem. Öğrenci akbiline veda etmek zordur. Ucuz ulaşım, özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için bir nimettir. Öğrenci için daha ucuz konser, tiyatro gibi sosyal etkinlik biletleri de vazgeçilmez nimetlerdir. Eğer öğrenci değişim programlarından da birine katılabildiyseniz oohh ne ala! En iyi yanlarından biri de zaman sıkıntısını fazla yaşamamak olabilir. Yapmak istediklerinizi, ertelediklerinizi yapabilecek zamanı öğrencilikte bulabilirsiniz. Bu da bizim üniversite hayatından kopmak istememize sebep olabiliyor.
Önerilen İçerik: Artıları ve Eksileriyle Özel Üniversitede Öğrenci Olmak
Gelecek kaygısı, iş bulma endişesidir derken üniversiteli olmanın vazgeçilmez ayrıcalığını kimse bırakmak istemiyor. Bu da sanırım Türkiye’ye özel bir durum değil. Bizi mutlu eden şeyler ufak da olsa biz bunlara sıkı sıkı sarılıyoruz. Çünkü neden sarılmayalım? Yoksa gerçekten katlanılmayacak bir hal alır Türkiye’de öğrenci olmak.
Türkiye’de öğrenci olmak her açıdan zor olsa da yaşaması bir yandan da eğlenceli bir macera. Eğitim sistemi içinde kaybolup gitmekten kormamak ve ne olursa olsun hayallerinin peşinden koşmak ise insanın kendi elinde. Bütün öğrencilerin bu eğitim sisteminde korkmayıp hayallerine ulaşabilmesi dileğiyle!
Önerilen İçerik: Girişimciliğin Üniversitelerde Yeri ve Önemi
İlginizi Çekebilecek Faydalı Bağlantılar:
- 18 Maddeyle Türkiye’de Üniversite Öğrencisi Olmanın Zorlukları
- Verimli üniversite hayatı için 15 öneri