Medya ve Siyaset İlişkileri

Medya ve Siyaset İlişkileri

Medya ve siyaset ilişkileri ile medya ve ordu ilişkileri memleketimizde çok fazla çene yorduğumuz alanların başında gelmektedir.

Medya gücü, ülkemizde siyaset ile olan ilişkilerde bir baskı gücü olarak kullanılmıştır. Bunun için çok gerilere gitmeye gerek yok.

28 Şubat dönemi ile, AK Parti’nin iktidar olduğu dönemlerde, medya sahipleri, medya ahlâkını hiçe sayarak, ekonomik çıkar sağlamak maksatlı yayın/yayımlarla iktidarları zor durumlara düşürmek için uğraşmışlardır.

Haberciliği ve kamu hizmetini, kendi iş kollarında menfaat temin etmek babında işletmeleri, devlet yardımlarından olsun, devlet teşviklerinden olsun, yine hazine arazilerinden olsun faydalanmak için, sahip oldukları gazete ve televizyonlarda “yanlı” yayıncılık/yayımcılık yapılmasını bizzat işadamları talep etmiştir.

Burada bir başka husus, medya sahipliğinin sermaye edinme veya servet birikiminde yatmaktadır. Özellikle, 80’lerden sonra gazete patronlarının gazetecilikten ziyade, iş dünyasından gelmeleri, gazetecilik faaliyetlerinin yanı sıra, dönemin vazgeçilmez sektörleri olan bankacılık ve enerji alanlarında da aktif olmaları, medya ve yayın/yayım yapısını, kamu yararından ziyade özel şahsiyet ekseninde ifa edilmesine döndürmüştür.

Medya ve Siyaset İlişkileri

Hatırlamak da fayda var: Zamanında çok güçlü olan medya sahipleri, özellikle 28 Şubat dönemi ve koalisyon hükümetlerinin dönemlerinde, “manşetlerle” iktidar kurup, hükümetler devirmekteydiler.

Yine ordu ve medya ilişkileri de ülkemizde sorunludur. Döneminin kudretli ve güçlü paşalarının, nasıl medya çalışanlarına bağırdığı, ya da düzenlenen basın toplantılarında, kamunun haber alma özgürlüğü diyebileceğimiz hakkı nasıl tırpanladıkları bilinen hususlardır.

Türkiye’de iktidar sahipleri, nasıl ki “devleti” ele geçirilecek bir yer olarak addetmekteler, günümüzde de medya sahipleri, kendilerini baskı grubu olarak lanse ederek, hükümetlerden ekonomik çıkar peşinde koşmaktalar. Neyse ki ülkemizde her şeye rağmen, gazetecilik yapmaya çabalayan, haber alma özgürlüğünden ödün vermeyen, esasında, basını bir “silah” gibi kullanmayan ilkeli ve etik değerlere sahip medya kuruluşları da var.

Erhan Salman
Ben, ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ, ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ mezunuyum... Kitap okur, köşe/kitap yazarım... Elimden geldiğince ilgi alanım doğrultusunda yazmak, en büyük tutkum ve hedefim. SEVGİYLE OKUYUN...
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Türk Siyasetinin Marazaları
Sonraki
Timuçin Esen ve Taner Ölmez: Laswell İletişim Modeli
timuçin esen, taner ölmez

Timuçin Esen ve Taner Ölmez: Laswell İletişim Modeli

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.