DUYGUSAL ZEKÂ
Bir insanın kendisine ve başkalarına ait duyguları hissetme, anlama, kavrama, yönetme ve yönlendirme yetisi.
Duygusal zekâ.
Duygusal İRÂDE.
Duyguları komuta edebilmek.
Mümkün müdür?
Nasıl?
Bir çok yöntemi vardır.
Ben bildiğim usulü anlatayım.
ÖNCELİKLE;
Duygu Bilincin yöneticisidir.
Önce Duygu,
Sonrasında Bilinç.
Kâlp Beyine hükmeder.
Kapsar küme, komutan, Kâlptir.
Oluş önceliği kâlpte başlar.
Hisset aklet yap.
İlhâm – ilim – bilim – eylem – nesne.
eN yoğun, etkin, yetkin, kapsamlı Duygu, Âşktır.
Duygu bir Varlıktır.
Soyut bir Varlık olan Duygunun tanrısı, ÂŞK tır.
Âşk Tanrısının ikâmet etmekte olduğu bir kâlbe, diğer tüm duygu varlıklarının itaat etmek ve teslim olmaktan başka kabiliyetleri yoktur.
Diğer tüm Duygu Varlıkları, Âşk Duygusunun komutası, yönlendirmesi, hükmü altındadırlar.
Dolayısıyla, âşk gibi üstün bir melekesi, donanımı, kabiliyeti, yetisi, komutanı olan kâlbin sahibi kişi, KOMUTAN DUYGU VARLIĞININ SAHİBİDİR.
Âşık Kâlp,
Âşık olmayan diğer kâlplere HÜKMEDER.
Mühür, asa, hırka, hüküm ÂŞK’INDIR.
Duygusal zekânın, duygusal irâdenin eN olabilmesi, sahip olunan âşk tanrısının yüceliği ile orantılıdır.
“Âşk nedir?”
“Ben ol da anla”,
diyor, âşkın sultanı, Mevlânâ.
O hâlde,
ŞeMs bulacağız kendimize ki, Mevlânâlar yaratılmasına vesile olabilelim.
“Âşk imiş her ne var ise âlemde,
İlim bir kıylû kâl imiş ancak.” Fuzuli