Toplumun çoğunda görünen ve yaşayan kişiler için Anksiyete’yi yorumlama, örnekler ile ve kitaptan alıntılar şeklinde biraz daha anlaşılır hale gelmesini sağlama amacı ile yazmaya başlayacağım.
Öncelikle anksiyete ile endişe iç içedir fakat farkı; Anksiyete bedende yaşanırken endişeler zihinde gerçekleşir. Endişenin bilişsel bir süreç olduğu, zihinsel olarak ilerideki süreçlerde çoğu zaman olumsuz olayların yaşanacağı ve bunlara hazırlık olma durumudur…aynen endişelerin hepsi olumsuz düşüncelerdir.
YAB bozukluğunda ki bireyler sürekli olumsuz olaylar düşündükleri için şu şekilde anlatabiliriz. Anskiyete’de, endişeden sürekli olarak çalan bir müzik olarak düşünün, gün boyu veya günlerce şarkının arka planda çalması fakat şarkıların günden güne veya saatten saate değişmesi aynı zamanda sesi yükselip alçalması şeklindedir. Bu bir yük treni gibi, bir kez başladıktan sonra frene basmak çok zordur, gece boyunca bazen endişeler tarafından uyanarak uykunuz bölünebilir. Bu yüzden de belirtilerden biri olan uyku problemleri sorunları oluşur.
Normalden fazla endişe duymak yorucu hale geldiği ve aynı zamanda uykusuzluk durumunu da hesaba katarak, kolaylıkla yoruluyor olmanız gayet normaldir. Yaygın kaygı bozukluğunda bu yorgunluğu da sanki gün boyu sırtınızda patates çuvalı ile dolaşmayı benzer ve diğer belirtisi olan kas gerginliği meydana gelir, özellikle boyun, omuz, çene bölgesinde birkaç ay boyunca gün boyu görünür. Kolaylıkla yorulma ve kas ağrıları veya gerginliği de bu belirtilerden ikisidir.
Endişeli olduğunuzda dikkatiniz otomatik olarak tehditlere doğru kayar. Mesela gece karanlık bir sokakta yürüyor ve kendinizi güvende hissetmiyorsanız, birisinin pusuya yatmış olabileceği geçitler ve karanlık koridorlar gibi potansiyel tehdit durumlarına karşı daha dikkatli hale gelebilirsiniz. Bu yüzden dikkatiniz tehditkar olmayan durumlardan uzaklaşacak ve geçtiğiniz dükkanların hiçbirini fark etmeyebilirsiniz. Bu biraz dünyayı mikroskoptan bakmaya benzer, küçük belirli parçaları çok net görebilirsiniz fakat odak çok küçük olduğu büyük resmi tamamen kaçırırsınız. Endişelerinize ve tehdit altında hissetmenize o kadar çok yoğunlaşmışsınızdır ki, günlük olaylara odaklanmak çok zor olabilir. Bu durumda da konsantrasyon güçlüğü olan diğer bir belirti meydana gelir.
Bide diğer belirtisi olan sinirlilik durumu vardır. Kolaylıkla, önemsiz nedenlerde insanları tersleme özellikleri vardır. Bu, çoğu gün endişeli ve kaygılı olmanın bir yan sonucudur. Eğer ormanda yürüyor olsaydınız ve uzakta bir ayı gördüğünüzü düşünseydiniz, kaygı hissederdiniz ve düşünceleriniz bu durumla nasıl başa çıkacağınızı bulmaya odaklanırdı. Eğer o anda biri yanınıza gelip akşam yemeğinde ne yemek istediğinizi sorsaydı, muhtemelen o kişiyi terslerdiniz. Bu soru o anda oyalayıcı bir etken olurdu. Aynı mantık kaygılı olduğunuzda günlük hayatta da geçerlidir.
İlk baş ama son olarak gün boyu huzursuzluk ve diken üstünde hissetme… süreğen olarak endişelilik durumu varsa, kaygının kaç veya savaş harekete geçişini yansıttığını düşünülürse, o halde bedeniniz fiziksel olarak bir tehdit ile yüzleşmek için hazırlanıyordur. Bu huzursuzluk hisleri diğer kişiler tarafından farkedilmez, ki bu da yaygın kaygı bozukluğunu aldatıcı işlevsel bir sorun haline getirir; dışarıdan iyi durumda gibi görünürsünüz ama aslında içeride kendinizi kaygılı, endişeli ve gergin hissedersiniz. YAB’ye sahip olmak, bir gölde yüzen ördek olmak gibidir: Her ne kadar ördekler suyun üstünde kayarak giderken sakin görünseler de, aslında perdeli ayakları suyun altında çılgınca çalışıyordur.
Tüm bu belirtilerin günlük zamanınızda görünen taraf görünmeyen tarafına göre daha fazla ise ve düşünceler, olumsuz otomatik düşünceler şeklinde kontrol edilemez olup, zihninizi doldurup ve bu yüzden sosyal işlevsellik düzeyinizin düşmesi kadar sizi rahatsız ediyorsa o zaman bir profesyonel yardım alma gereksiniminiz oluşmuştur.
Zihnimizde oluşan şeylerin bedenimizi ne kadar çok etkisi altına almış olduğunu bir kere daha örnekler ile de görülüyor.
Umarım sizlere yardımcı olmuşumdur ve yine umarım ki bu durumlar veya belirtiler sizde yoktur.
Eğer varsa ise Yaygın Kaygı Bozukluğu Çalışma Kitabı- Melisa Robichaud- Michel J. Dugas tarafından yazılan bu kitabı almanız ve aynı zamanda profesyonel yardım da almanız olduğunu bir kere daha hatırlatmak isterim.
Dikkatli, sağlıklı ve huzurla kalmanız dileğim ile.