THE BOYS İNCELEME (SPOİLERSIZ-SPOİLERLI)

Kaynak belirtilmedi

The boys, Amazon prime dijital platformunda yayınlanan bir süperkahraman dizisi. Şimdilik 3 sezonu yayınlanan dizinin içeriği ise alışık olduğumuz süperkahraman senaryolarından biraz daha farklı. Spoiler olan ve olmayan kısım olarak iki ayrı şekilde inceleme yapacağım.

 

the boys tanıtım posteri
Spoiler olmayan inceleme

Dizi bir o kadar ilgi çekici konusuyla bizi kendine çekerken bir o kadar da asla size istediğinizi tam anlamıyla vermeyerek sinirlerinizi bozuyor ve süratle bir sonraki bölüme geçmenize neden oluyor. Hiçbir şey anlamadan 3 sezonu benim gibi 3 günde bitmiş halde bulabilirsiniz kendinizi. Çünkü bu sefer kötü adamlar aslında bizim kahramanlarımız!

Marvel, DC klasiklerinin ötesine geçmiş bu dizide “gerçek hayatta süper güçleri olan insanlar olsaydı ne olurdu?” sorusunun iyimser cevabı bu dizi diyebiliriz. Süperkahramanların şişirilmiş Hollywood yıldızlarından hiçbir farkı olmayan bu evrende, kahramanlarımızı pazarlayan şirket Vought’ın ise umursadığı tek şey para. Onları reklamlarda, filmlerde, reality showlarında ve halkı memnun edicek kamu işlerinde PR amaçlı kullanıyor. 

Kahramanların halkın üzerindeki izlenimi ise ikiye ayrılmış durumda. Birinci izlenim ve en yaygın olanı tıpkı pazarlandığı gibi kahramanlara tapanlar. Onların gözünden kahramanların hayatı; halkı ve ülkeyi korumak, zorluklarla mücadele etmek ve suç oranını azaltmak. Kahramanlar fedakar insanlar ve onlara her zaman minnet borcumuz var onlara göre. Bu ilizyona inanan halkın yanı sıra kahraman mağdurları ve onlardan nefret eden bir kesim de var elbette. Bu da ikinci izlenim oluyor.

Bu izlenimdeki insanlar kahramanların düzenden çok kaos getirdiğine ve sivil insanlar için mağduriyetlere sebebiyet verdiklerini düşünüyorlar. Dizi de bu mağduriyetlerden dolayı kahramanlara kin duymuş bir grup insanın mücadelesini konu ediyor.

Dizinin ilk bölümde de bizi ilk mağduriyetimizi ele alarak başlatıyor. İzlerken bazen nefesinizi tutucağınız, en ufak spoilerda belki tamamen seyir hevesinizin sıfırlanacağı kadar beklenmedik olaylar olan, bazen de Amerikan yapımı olduğunu bağıra bağıra belli eden klişelere sahip ama bir bütün olarak ele alındığında enfes bir yapım. Alışılmışın dışında ve ezber bozan konusuyla The Boys 18 yaşından küçük izleyiciler için hiç  uygun değildir. Zaman zaman cinsel sahnelerin yanı sıra, kan, şiddet ve vahşet sahneleri oldukça gerçek ve etkileyici.

Spoiler olan inceleme  (diziyi bitirmeyen okumasın)
homelander

Bu kısımda karakterleri ve yorumlamak istediğim sahnelerden bahsedeceğim. Her şeyden önce dizi bizi ilk sahneden kendine çekmeyi başarıyor. Hughie ve sevgilisinin tatlı anları. A-tren gelip sevgilisinin içinden geçmesi… Başta neler olduğunu anlamasam da Hughie’nin elinde kızcağızın kopan ellerini görmek beni dehşete düşürdü. Çünkü dizinin klişelerle dolu bir ergen dizisi olduğunu ve çerez niyetine geçiceği önyargısıyla başlamıştım. Fakat dizi beni daha ilk sahnesinden yanılttı ve cevabını verdi. 

Sonrasında Hughie’nin gördüğü muammele de beni çıldırtmıştı. Bu sahnelerde aslında Vought bu tip olayları ne kadar sık yaşadığını, asla umursamadıklarını ve cinayeti dahi örtpas ederek imaj koruması için her şeyi yapabiliceklerini izledik. Sonradan yaşanabiliceklerin habercisi gibi sezdirilmişti acımasızlıkları. Ama tabi bunca kötülük herkesi köşede kıstırıp susmaya itmedi.

BİLLY BUTCHER

 Çok büyük bir hate-love duyguları beslediğim, Billy Butcher diziye dahil olup Hughie’yle görüşmesiyle dizi sonradan oluşacak her şeyin başlangıcını veriyor izleyiciye. Billy dizinin başlarında benim göz bebeğimdi. Sinirini, kinini ve intikam arzusunu çok iyi anlıyor ve destekliyordum. Sonuçta karısına tecavüz etmiş bir kahraman hala Amerika’nın vazgeçilmeziydi. Aradan 9 yıl geçmiş ve hala vazgeçmemiş. Karısının cesedini bulmaya dahi razı. İntihar etmişse bile her şeyden Homelander’ı sorumlu tutan Billy biliyor ki Homelander bu büyük yedi kahraman içinde en güçlüsü ve vazgeçilmezi. O yüzden çaresizliğini ve inatçılığına o garip ingiliz aksanına rağmen hayrandım. Ta ki takımdaki hiç kimseyi umursamadan sadece kendi intikamına odaklandığı yerlere kadar. Resmen Hughie ve ikisi yakalanmadı diğerleri yakalandı diye yapacak bir şey yok diyip gitmeye kalktı ve gitti de hem de Hughie de arkada bırakarak. Orada bitti aşkımız Billy’le. Her şeye rağmen arkada adam bırakılmaz. 

 Hughie ve Billy ikilisine, bence her izleyicinin favorisi Frenchy eşlik ediyor. 

FRENCHY

Frenchy temiz kalbiyle her zaman dizi boyu safoz gibi dursa da aralarında en zekileri olduğunu düşünüyorum. Adam bodrum altlarında bir çöp izlenimi verse de 10 parmağında 10 marifet. Görünmez kahraman abimizin Anal yoldan bomba sokup patlattılar resmen. Başta komik dursa da Hughie düğmeye basıp adamcağızı patates püresine çevirince durum biraz değişti. Frenchy’nin temiz kalbinin en iyi kanıtıysa o kuduruk kızı kafesten çıkarıp onu kurtarmaya çalıştığı sahneler kesinlikle. Ben bile ekran başında bağırıyordum “ O kız kuduruk uzak dur geberip gidiceksin” diye. Ama Frenchy hem arkadaşlarını hem de izleyiciyi yanıltayarak o kuduruk kızdan bir melek çıkardı ve takıma dahil etti. Meğersem ona da hayat zormuş. Kardeşim de kardeşim diye tutturdu. Kardeşi kafasını asfaltta sürttü kızın. Sonra da o nazi kılıklı abla zaten kırdı boynunu. O abladan sonra bahsederiz. Özetle Frenchy benim favori karakterim.

HUGHİE 

Hughie başlarda pek işe yaramaz izlenimi verse de hem fazla şey öğrendiği için hem de nefret duygusunun A-Treni görmesinden sonra körüklenmesiyle gruba dahil oldu. Gerçi bundan önceki kısımda Hughie gibi bu işlerden asla anlamayan birinin Billy’nin gelip ona “Aa hadi gel ben sana bir dinleme cihazı vericeğim masanın altına yapıştır gel” demesi deli dehşet saçma. Ama işte bir şeilde Hughie’nin çaresizlikten gruba dahil olmasını kurgulamaları gerekiyordu. Nişanlısı ölmesinin intikamını alma yolunda elin kahramanı Annie’ye aşık olmasını demiyorum bile. Tam alık. Hughie her kahraman kötüdür izlenimine katılmıyordu zaten Billy kadar net değildi çizgisi. Ama yaptığı tam kumardı Annie tıpkı diğer kahramanlar gibi Homelander’ın gözüne girmek için dört dönseydi hepsi şimdiye ölmüştü. Hughie’nin de dizi içinde salaklıkları oldu ama onunla empati kurabildik bence. Annie’nin yanında kendini güçsüz ve savunmasız hissedip hiçbir şey yapamaması onu delirtti ve geçiciV kullandı. Salaklıktı ama karakterin ne hissettiğini bu hatayı niye yaptığını anlayabiliyoruz. Sadece zayıflığından iğrendi ayrıca Bu Annie ex manit ortaya çıkınca da bizimki kudurukluğundan vurdu o illeti damara. Tam ergen kıskançlığı yaptı. Erkekler… sonra zaten o ex manita da öldü thx Homelander.

MARVIN

 Sonra da Marvin’nin dahil olmasıyla takım tamamlanıyor zaten. Marvin’nin karısında da cidden peygamber sabrı var. Kocası asla bu işlerden elini eteğini çekip huzurlu bir şekilde hayatına devam edemiyor. Bir de kızları var yani. Zaten sonradan kadın onu dayanamayıp terk ediyor. Bari terk ettiğine değseymiş gitmiş bulmuş embesilin tekini. Kahramanlar sıçsa bokunda boğulcak tiplerden birine almış eve adam diye koymuş. O adama olan nefretim sonsuz. 3. sezonda Marvin o adama bir tane çakınca içimin yağları eridi doğrusu. Küçük kızı gördü oradan ama o da sanki 5 yaşında çok abartıyorlar. Olmuş kazık kadar.  Marvin de ne yapsın işte hem uzak durmak istiyor hem babası dedesi aklına geliyor. Adam da haklı tabii. Dizinin en delikanlı has adamı kesinlikle Marvin. Kahpeliği yok bir şeyi yok. 

 

Dizi bizi her zaman şaşırtmaya devam etti. Benim en şaşırdığım kısımlardan şüphesiz Becca ve Homelander’ın bir çocuğu olduğu kısımdı. Evet Becca’nın hayatta olduğu çok belliydi sonuçta dizi ve film sektörüne hakim bir izleyiciyseniz eğer dizide cesedi bile olmayan bir ölüm söz konusuysa en geç 2 sezon sonra o kişi hortlar. Ama çocuk? Hele aynı babası gibi süper güçleri olan bir çocuk… asla tahmin etmemiştim. Ben hatta daha kötüsünü düşünüp kadının gerçekten kendi rızaysıyla Homelander’la olduğunu düşünmüştüm. Ama öyle değilmiş. Vought’un onlar için yaptığı Homelander’dan da gizledikleri yaşam alanı aşırı tüy ürpertici. Ev şeklinde bir hapishane. 

Aslında düşününce saçma geliyor. Homelander’dan herkes korkuyor ve x-rey gözleri var, uçabiliyor. Birçok şeyi yapabilme kapasitesi varken onunla aynı ülkeye çocuğunu ve annesini hapsediyorlar. Aynı zamanda da bu anneyi aramaya 9 yıldır yılmadan devam eden kocası olduğunu bilmelerine rağmen. Hem de bu kocayı 9 senedir habire sorun yaratmasına rağmen kimse de öldürmemiş. Oysa bize her daim Vought yetkililerin önlerine geçen her engeli nasıl yok ettiklerini ve temizlediklerini durmadan hatırlattılar. Bence Billy dizide ölmesi gereken bir karakterdi. Seyir zevki açısından ölmemesi beni ne kadar tatmin etse de bazen dizilerde kendimi kaptırmam için ölmeyecek gibi duran ve her tehlikeden paçayı bir şekilde sıyırmayı başaran karakterlerin ölüm sahneleri oldukça etkileyici olabiliyor. Onun yerine dizinin son sahnesinde en fazla 1 senelik ömrü kaldığını öğreniyoruz. Hemen size Billy Butcher’ın ölüm sahnesini yazayım.

“ Zaten yakında ölmek üzere olan Billy’nin bir geleceği yoktur ama Hughie önünde daha çok uzun bir hayat yaşaması gereken bir aşkı var. Koruyamadığı kardeşinin borcunu da canını Hughie için feda öderek ödeyecek. Dramatik müzik, ölüm, göz yaşaları kapanış” Bu klişeye başvurucaklarını bilerek 4. sezonu yine de merakla bekleyeceğim. Belki de hepimizi şaşırtırlar ne dersiniz?

STARLIGHT

Hughie için beklenmedik aşkının başrolu Starlight. Katı Hristiyan hayat süren tertemiz kızımızın elbette süper güçlerini iyiye ve yardıma adamak istiyor bu yüzden de en büyük hayali en büyük 7 kahramandan biri olabilmek. Annesinin onun çocukluğu boyunca Vought’u aratmayacak şekilde pazarlamasından dolayı herhalde bu IŞILTILI hayata hemen adapte oluyor kızımız. Ama ilk iş gününde Deep yani bizim mal balık adam tarafından tacize uğraması dışında. O sahne biraz komikti bile aslında ama Annie, Deep’in penisini görünce 3 sezon boyunca hala unutamamış olsa gerek “ağzıma kadar soktun penisini” diye abartmaya da başlamış. Çünkü sahnede Deep, Annie’den istediği tepkiyi alamayınca onu 7’den kovmakla tehdit etmişti. Bu Deep’in yaptığı şeyin taciz olduğu gerçeğinden alıkoymuyor tabii ama orduya giriceek kadar sert ve dayanıklı olduklarını söyledikleri 7dden birinin bir penis görünce bu denli yıkılıp travmatize olması absürt geldi. Neyseki safoz iyilik perisi kızımız Hughie’yle tanışıyor. Elbette tatlı kızımız diğerleri gibi değil amacı sadece insanlara gerçekten yardım etmek. Niye asla bilmiyorum ama bu kıza asla ısınamıyorum. Bu Annie o kadar basit yazılmış ki ne bağ kurdum ne başka bir şey. Bir de kraliçe Meave’e bakın onu karakterinin depresyonunu da hüznünü de hissediyorsunuz. Hatalarını kabulleniyorsunuz. Starlight belki de fazla mükemmel yazıldığı için beni rahatsız etmiştir. Dizide tıpkı gerçek hayatta da olduğu gibi pure evil ya da pure angel karakterler yok. Herkes gri. Kötülüklerinin kendileri için açıklamaları ve sebepleri var hatta bazen izlerken onları öyle savunuyoruz ki sanki az önce 20 adamın kafasına kurşun sıkmamışlar gibi. İçselleştiriyoruz. Ama bu kızı içselleştiremiyorum sorry not sorry.  

HOMELANDER

 Homelander bile bazı sahnelerde ne kadar ilgiye alakaya ve sevgiye muhtaç olduğunu gösteriyorlar bize. O şizofren adamla bile empati kurmaya çalışmış olabilirim tüm çocukluğunu laboratuvar faresi gibi geçirmek, dünyanın en güçlü varlığı olmak, herkesin senden korktuğunu bilmek ama buna rağmen yetersiz hissetmek falan delirmiş kısaca yani. Gözlerinden herkesi ortadan ikiye ayıracak güce sahip lazer çıkınca da akıl hastanesine kapayamazlar haliyle. Ondan herkes suyuna gidiyor. O kadar sağ solu belli değil ki her an her şeyi yapabiliyor. Zekasını biraz küçümsediğiniz zaman hemen sizi yanıltıcak şeyler yapıyor. Aklı da zehir gibi gücü de maşallah domuz gibi 3 sezondur bir bok olmadı. Sağlam olmayan tek yeri ruhu sanırsam. 

Soldier boy babası çıktığı zaman içimden bu ne brezilya dizisi mi bu diye geçirdim ama düşününce bu kadar yenilmez ve güçlü bir varlığın devamını düşünmeleri çok normal. Ondan daha güçlüsü ve daha yenilmezini yarattılar belki de. 3 sezonda zaten herkes birbiriyle vs attı. Ama o dövüş sahnesinde en komik sahne yine Starlight’ın sahnesiydi kabul edin. O kadar Hughie eletriği arttırdı bu kız o kadar havalandı gözlerinden götünden her yerinden ışıklar fırladı. E noldu? Kim zarar gördü? Galiba soldier boy’u bi 20 cm geriye savurdu o kadar. Şov dolu bomboş bir andı.

Homelander’ın aşk listesi de bi hayli kalabalık. Herkese her an sarabiliyor cidden. Bi aşk listesini yapalım onun

  • Queen Maeve <3
  • Madelyn (kendi sütünü içiren sayko menapoz kadın)
  • Becca Butcher (Sonuçta kadından etkilendi yani)
  • Stromfront (nazi abla)
  • Starlight (formaliteden oldu ama annie yüz verse olurdu adam sapık)

Gönül isterdi buraya bir Ashley de gelsin. İkisinin bir moment vermesini isteyen bir tek ben olamam herhalde. 

Stromfrontla olan aşkları gerçekten inanılmaz saykoydu. Ama stromfront ondan zekiydi istediği gibi tıpkı menapoz abla gibi kullanırdı Homelander’ı. Neyseki Homelander’ı bu esaretten çocuğu geldi kurtardı babasının manitasını ve ex manitasını (annesini) lazeriyle deldi geçti. Sonra da zırıl zırıl ağladı. Baya üzücü bir sahneydi Billy açısından karısını Homelander yüzünden 9 yıldır kaybetti tam buldu demişkende bu seferde o adamın oğlu yüzünden yine karısını temelli kaybedip toprağa berdi. Üstüne üstlük o çocuğu koruyacağına dair karısına söz de verdi. Yani Billy’nin hayat baya boka bağladı.

Çocuk başlarda tabi seviyordu Butcher’ı. Butcher’ın çocuğu o diğer yaşlı ablaya vermesi doğru karardı bence ama salak olduğu için ağzına ne geldiyse söyledi velede o da babam da babam diye kudurdu en sonda onla gitti zaten. Artık 2 Homelander şapa otururlar 4.sezonda. Bizim alık Becca’nın da gözü açık gitti. Neden alık Becca diye sorucak olursanız. Billy 9 sene onu aradı buldu kurtarmaya geldi. Çocuğumu sen kabul etmezsin diyip gitmedi adamla 2 gün sonra babası nazi manitasıyla aldı götürdü çocuğu öyle baktı salak. Sonra çocuğumu getir bana diye yine Billy’nin kapısına gitti. Adam gerçi tahmin ettiği gibi inlik cinlik planladı ama gönlü el vermedi işte. 

O nazi kılıklı karıyı dövdükleri sahne de çok güzeldi içim rahatladı deccal kadın iyi oldu ona. Sonra da ölmemiş zaten şaşırdım yatalak kalmış. Ama sanırım en garip sahneler listesine 1. Homelander’ın bebek gibi o yaşlı kadından süt içmesi 2. de o Stormfront’un o yatalak haliyle Homelander’a handjob yapması. Kadın intihar etmesin de napsın. 

Şüphelendiğim ama asla tahmin etmeyeceğim bir diğer hussus da o kafa patlatan kişinin yardım ettiğini sandığımız abla olması. Stan Edgar’ın da manevi kızı olması. O mahkeme sahnesinde o kadar samimi üzülüyordu arkadaşı için koşuyordu falan asla aklıma gelmezdi onun olabiliceği. Dizi bizi yine bir noktada daha ters köşe yapıyor. 3. sezon bitişine bakarsak zaten 4. sezonda bu kadını rahat bırakmayacağız gibi duruyor.

QUEEN MAEVE

Maeve ve uçak sahnesi… sanırım dizide ilk göz yaşlarımın aktığı sahne bu sahneydi. Homelander’a sadece 2 çocuğu alması için yalvarması. Ölmekten korkup onunla gitmesi. Sahne başlı başına bir yıkımdı onun için. Hatalarının ve günahlarının telafisi için Soldier Boy’u patlamak üzereyken binadan atlaması da ağladığım son sahneydi. Queen Maeve ilk ve son ağlama sahnelerimin başrolü olduğu için benim için yeri ayrı. Sevgilisini de korumak için onu saklaması ve yalanlar söylemesi. Eşcinselliğinin şirket için PR malzemesi haline gelmesi de günümüz için çok yerinde bir eleştirili gönderme. Eleştirili gönderme demişken dizinin en iyi göndermesi için hazır mısınız?

KENDALL JENNER PEPSI REKLAM GÖNDERMESİ

6 sene önce Kardashian kardeşlerinin ünlü üvey kardeşi olan Kendall Jenner’ın tüm dünyadan tepki çeken, yayınlandığı gün kaldırılan, polisin siyahilere uyguladığı polis şiddetini aşırı derecede basite indirgeyen bir reklam yayınlandı. Reklam filmini izlemek istersiniz diye linkini bırakıyorum;

 

 

Dizi ise bu reklam filminin neredeyse tıpkısının aynısını A-tren reklam filmi turbo içiceği için yapıyor. Gönderme olduğu aşırı belli olan bu reklamda açıkça orijinal reklamla dalga geçiliyor. Aradaki benzerliği görmeniz için dizideki sahneyi de buraya bırakıyorum.

 

 


Şimdi fark ediyorum da müzik bile aynı. Bu sahne beni çok tatmin etti evde sesli bir şekilde kahkaha attığımı itiraf etmem lazım. 

İnceleme kapanışımızı da dizinin viral olan sesi, Homelander repliği olan “ Ashley look at me!” ile yapalım istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim umarım sizler de diziden en az benim kadar etkilenmişsinizdir. 

 

 

Pinkie Pie
Filmler, diziler ve kitaplar benim için bir terapi. Eleştiriler ve yorumlar daha çok sohbet üslubuna uygun.
Önceki
-MEVZUBAHİS VATANSA-
Sonraki
HERKESİN BİLMEDİĞİ 5 ANİMASYON FİLM ÖNERİSİ

HERKESİN BİLMEDİĞİ 5 ANİMASYON FİLM ÖNERİSİ

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.