Neden başarısız bir eğitim sistemimiz var?

Bugün kabul etmeliyiz ki dünya ortalamasının altında bir eğitim sistemine sahibiz. Peki bu durumun nedenleri neler olabilir?

  Bu sistemin bir ürünü konumunda bulunmam sebebiyle kendime göre bazı eksiklikleri dile getirmek istiyorum. Şunu da belirtmeliyim ki bu yazı bir yönetimi kötülemek maksadıyla yazılmamıştır. Sadece eksikliklere bir eleştiri mahiyetindedir.

  Kendi edindiğim deneyimlere göre en büyük eksikliklerden biri okullar arası kopukluklardan kaynaklanan bir belirsizliktir. Biraz daha açıklamam gerekirse; okulların fiziki şartları farklılık gösteriyor yani bir yerleşim yerinin merkezinde olan okullarla yine aynı yerleşkeye bağlı köy okullarının sunduğu şartlar farklı. Ancak öğrencilerin tâbî olduğu sistem aynı. Biz farklı şartlar sunduğumuz öğrencilerden aynı, eşit başarılar bekliyoruz. Sonucun bizi bu beklentide yanılttığını görmekteyiz.

 İkinci bir husus ve bence en önemlisi, sistemi çalıştıracak olanları seçmekte yaptığımız yanlış. Burada konu öğretmemler. Meslek hayatına ezberci, işi teorikte bilen öğretmenleri atama çabamız. Bir nevî yine sistemsel bir hata. Bir öğretmeni tek düze yetiştirip öğrencilerini farklı bekleme gibi iki çelişik durum. Yani bir arabaya sadece teker takıp yokuş aşağı itiyoruz. Sonra da diğer parçaları olmadan ondan indiği yokuşları tırmanmasını istiyoruz. Tırmanırken de beraberinde yeni özelliklerini sergilemesini bekliyoruz. Bizim sistemde öğretmenlerin görevi de bu. Sadece bir sınavı kazansın, başarılıdır. Sonra bu sınav için bütün yıllarını versin, başka hiçbir şeyle ilgilenmesin fakat göreve gelince iyi bir müzisyen yetiştirsin, iyi bir dansçı yetiştirsin, iyi bir ressam yetiştirsin… daha bir çok örnek verebiliriz. Bu bir çok örneği sistemin sınırlarını aşmadan yapsın. Pekii oluyor mu? Hayır! Neden çünkü yine bir eksiklik karşımıza dikiliyor. Öğretmenler mevzusuna başlamadan önce, en önemli eksiklik dememe gelince; sistemin beyni o sistemi yönetenlerdir. Beyini sınırlı çalışan sistem, sınırlı işleri yapabilir.

Bir diğer eksiklik de sabırsız hamleler. Programa göre bir planlamanın ürünü ancak 12 yılda kendini gösterir. Biz ise sistemi 12 ayda üst düzey yapmaya çalışıyoruz. Olmayınca da ( tabi pek doğal) değiştirip duruyoruz. Bence programı bizzat kuranlar bile bu hıza ulaşamamaktadırlar. 

    Bu sıraladığım üç neden bir çok sorunun temeli. Bunları düzeltmedikçe hâlen ortalamanın altında seyretmeye mahkumuz.

aziz-karaman
Subscribe
Bildir
2 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Bazen olmaz
Sonraki
HATALI TÜRKÇE

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.