Nasıl bu hale geldiğimizi düşünmeye gerek görmüyorum ben.
İnsan, bu dünyanın başına gelmiş en kötü varlıktır. Dünya’ya yaptıklarımızın elbet bir gün bedeli ödenecekti. O gün hala bugün değil elbette. Sanıyor musunuz ki Avustralya yangınında yok olan 1 milyar canlı ile, 6.8 şiddetindeki Elazığ Depremi ile, Van’daki çığ felaketi ile, İdlib’de verilen şehitler ile, mültecilerin can pazarı ile, Çin’den dünyanın dört bir yanına sıçrayan Covid19 salgını ile, dünya borsalarının zemin hazırladığı büyük buhran veya çekirge istilası ve daha onlarca haberimiz olmayan felaketler ile bunca yılın bedeli ödenir?
Hayır.
Bize hayat veren dünyanın, bizden daha çok alacağı var. İnsanlık, tarihi boyunca yüzlerce felaket, onlarca çağ atlattı. Ancak bu sefer durum daha farklı. Bilim, ilim ve insanlık el ele olmasına rağmen, bu defa kimse olan bitene dur diyemiyor. Doğaya, kimsenin gücü yetmiyor. Bilim, zamanla yarışıyor. Kimin galip geleceği tartışmaya kapalı aslında. Elbette önünde sonunda bu hayat sona erecek. Elbette dünya bir yok oluşa sürüklenecek. Bütün mesele tüm bu yok oluş sürecinin geniş bir zaman dilimine şahitlik etmemizde.
İnsan, insan dışındaki her canlıyı ve mahkum olduğu doğayı katletmekten geri durmadı. Kibirimiz, inançlarımızın ve var oluşumuzun önüne geçti. Yaşamaktan çok hayat derdine düşüp önümüze kattığımız her şeyi katlettik. Şimdi ise haklısı, haksızı, kadını, erkeği, yanlışı, doğrusu, zengini, fakiri, doğusu, batısı, başkanı, halkı, genci, yaşlısı hepimizin eşit olduğu bir anın içerisinde sıkışıp kaldık. Kimsenin kimseden üstünlüğünün kalmadığı ahir zamandayız.
Ağacı kökünden söktük, kurumaya mahkum ettik.
Köpeği alıp, saygı duymadığımız o ormanlara atıp ölüme mahkum ettik.
İnsanlıktan çıkarak, insanı fiziksel görünüşünden, sosyal statüsünden, dininden, ırkından, gözünün üzerindeki kaşından yalnızlığa mahkum ettik.
Fakat şimdi; hepimiz eşitiz.
Dört duvar arasında, yarına belli olmayan bir hiçliğe mahkum olduk. Bunun için kimi suçlayabiliriz?
Kimse, yaşattığını yaşamadan ölmezmiş. Dünya, her insanın cehennemidir. Buradaki bedel ödenmeden, gidemeyiz, gidemezsiniz.
#sensanalazımsın
Sevgilerimle, Begüm.
