Rüya değilim, deli değilim, gerçeğim, Bihterim ben…
Bihter’i izledik. Tahmin edildiği üzere kemik Aşkı Memnu izleyicisinin çoğunluğu tercihini diziden yana kullandı. Çünkü bizim bildiğimiz Bihter aşkı için kendini feda eden, verdiği tavizlerle kendinden gün geçtikçe uzaklaşan ve çevresinde ki herkesi karşısına alan bir karakterdi. Yeni Bihter sevdiği adamın verdiği değere layık olmadığını görüp gururla ortamı terk edince bir şaşırdık tabi.
Aslında filmde izlediğimiz Bihter de aşkı için herkesi karşısına alacak kadar güçlü. Hatta o ölüp her şeye son vermek yerine yaşayarak olacaklara göğüs gerecek kadar cesur.
Başrollerini Farah Zeynep Abdulla, Boran Kuzum, Osman Sonat, Hande Ataizi, Ebru Özkan ve Helin Kandemir paylaşıyor. Dönem filmi deyince zaten Farah Zeynep Abdullah olmazsa olmazdı. Bihter karakterini Beren Saatten sonra taşımış olması bile başlı başına bir magazin gündemiyken Firdevs Hanım’ı canlandıran Hande Ataizi ile yaşadıkları set olayları, filmin kendine ev sahipliği yapacak bir platform bulma süreci gündemi biraz meşgul etse de neticede yayınlanmış olduğu için mutluyuz.
Her karakter kendi içinde önceki örneğiyle karşılaştırılsa da ana fikirden uzaklaşılmamış. Hatta bazı noktalarda romana daha yakın diyebiliriz. Örneğin Firdevs Bihter ilişkisinde dizide daha samimi anlar görebildiğimiz olmuştu ama filmde iyonik yardım isteme sahnesi dışında samimiyet minimum düzeyde. Ya da Nihal karakterini sürekli bayılan evin kızı olarak değil lafını sakınmayan ve arkasında durmak için çabalayan (yine de Behlül’e inandı) biri olarak görüyoruz. Matmazel ise gerçekten matmazel çünkü yer yer güldüren inanılmaz bir aksanla oynamış Ebru Özkan. Adnan Bey… Şahsen kırk yıl düşünsem Osman Sonant’ı Adnan olarak düşünemezdim ancak Adnan Bey’i bize çok iyi yansıttı.
Bülent karakterini çocuk olarak görürken Peyker ve Nihat karakterlerini de daha seyrek ve Bihter’i etkilediği kadarıyla izliyoruz.
Ve tabi ki Behlül. Boran Kuzum gerçekten de o dönemin çapkını nasıl olabilirse öyle olmuş. Diziyle oldukça paralel; aynı korkaklık aynı şeytan tüyü.
Filmin müziklerini de ayrıca beğendik. Albümde Hasan Ozsut’un imzası var. Ve sahnenin enerjisini gerçekten izleyiciye geçiriyor.
Filmde en sevdiğim nokta ise Fleabag paralelliği oldu. Bihter film boyunca bize hikâyesini dönüp anlattı. Hatta karakter olarak yakınlık gösterdikleri noktalar da oldu. Behlül tıpkı Papaz gibi bir an yakaladı Bihter’in konuşmasını. Ama bizim Behlül Papaz kadar içli ve duygusal bir karakter olmadığı için çok üstünde durmadı bu anın. Ama benzedikleri nokta yine aşkına sahip çıkmamaları oldu. Üstelik Behlül’den Tanrıyla arasına mesafe koyması, kutsalından vazgeçmesi gibi şeyler de istenmiyordu, alt tarafı Nihal ile evlenmeyecekti. Ama işte Behlül’ün kutsalı da sahip olduğu ışıltılı hayatıydı.
Velhasıl Aşkı Memnu belki döneminin ve hatta günümüzün bile en ikonik ve akılda kalıcı işlerinden biri olsada, yalnızca yapım olarak değil aynı zamanda kıyafetleri, müzikleri, yaşam şekli hatta saç makyajıyla da hala bir tarz, Bihter de yaşadığı dönemin içinde sözleriyle, duruşuyla, ortamı terk edişiyle olaya yeni ve modern bir soluk getirmiş bir iş. Hatta silahı ateşlerken ki duruşu bile Bihter’in döneminin ötesinde bir kadın olduğunu gösteriyor.
Bu kadını bize sunduğu için filmin senaristi Merve Gönteme teşekkür ediyoruz, bize Halit Ziya’nın aksine kadını kdın gözüyle izleme fırsatı verdiği için.
- Peki siz hiç korkak birini sevmiş miydiniz?
Filmi Amazon Prime dan izleyebilirsiniz, aşkına sahip çıkamayacak kadar korkak erkeklerin şerrinden Bihter’in cesaretine sığınıyor iyi seyirler diliyorum.
Yalnızca Bir Film İzleyicisi Ve Sinema Sever Olarak Yorumlamaya Çalıştığım Bu Filmleri Beğendiyseniz Ve Devamının Gelmesini İsterseniz Yorumlarda Belirtebilirsiniz. İzlemiş Olduğunuz Filmler Varsa Yorumlarda Belirtebilirsiniz. Yazımda Eksik Yanlış Gördüğünüz Noktalar Varsa Yorumlarda Belirtebilirsiniz. Yada Yazım Yanlışlarını Söylyebilirsiniz , Gurur Duymadığım Bir Özelliğim Olarak Böyle Bir Durum Söz Konusudur…
