BEN’LİK

Abraham twerski ile başlamak istiyorum.Kendisi bir haham ve psikolog 100 e yakın kitapları var. yıllarca üzerine düşünülen belkide farkına hiç varmadıgımız veya varamadığımız duyguları, sorunları (adına her ne derseniz) bizlere 2 dakikada inanılmaz bir hikayeleştirmeyle açıklıyor.

Sevgi öyle bir anlam taşıyor ki kültürümüzde neredeyse anlamını kaybetti kotsk da çalışan görevlinin ilğinç bir hikayesi var. Genç bir adamla karşılaşıyor tabağındaki balığın lezzetini çıkarıyor genç adama ‘balıgı neden yiyorsun’ diye soruyor.’Çünkü balıgı seviyorum’ diye cevap veriyor. ‘ooo balıgı seviyorsun.’ işte bu yüzden öldürdün ve pişirdin’bana balıgı sevdigini söylemesen kendini seviyorsun’ Çünkü balık o kadar lezzetli ki balıgı sudan çıkardın ve öldürdün. sevgi dedigimiz şeyin çogu balık sevgisi. Genç çiftler birbirlerine aşık olurlar. Bunun anlamı nedir? Bu demektir ki, aralarından biri diğerinin fiziksel,duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilecegini düşündü. Erkek de kız da diğeri vasıtasıyla kendi ihtiyacını karşılayabileceğini düşündü. Bu diğeri için sevmek değildir. Diger kişi kendi tatmin için bir araç olur. Çogu sevgi balık sevgisidir.Dışa dönük bir sevgi ben ne elde edecegim, ne verecegim değildir. Dessler’ın bir sözü var.İnsanlar önemli bir hata yapar. Sevdiklerine verdiklerini sanırlar. Ancak cevap gerçek cevap. Verdikçe sevdiginizdir. Asıl önemli nokta, sana bir şey verdigimde. Sendeki bana yatırım yapıyorum kendini sevmek doğuştan beri var. Herkes kendini sever. Şimdi benim bir parçam sende oldugundan benim sevdiğim bir şey artık sendedir.Gerçek sevgi almak değil vermektir.

Biliyorum sindirmesi biraz zor ve zaman alır. Şimdilik bura bitiriyorum devamını yazacağım.

mehmet-pehlivan
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Ne Yiyoruz?
Sonraki
Matematik dersini sevmenizi ve onu kolayca yapabilmenizi sağlayacak taktikler

Matematik dersini sevmenizi ve onu kolayca yapabilmenizi sağlayacak taktikler

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.