Bu sırrımı daha fazla saklayamayacağım, ömrümün sonuna geldim sayılır. Yirmi yıl önce yaşadığım o meşum geceden nasıl canlı çıktığımı hala bilmiyorum, fakat o gecenin sabahında İstanbul’un merkezi bir yerinde terk edilmiş harabe bir evin bodrumunda beni bulduklarında ruhsal dengem darmadağın olmuştu.
Sayıklamalarıma kimse anlam veremedi, inanmadılar önce polis gelmiş sonra polis ambulans çağırarak beni bir hastaneye oradan da akıl hastanesine kapattılar. Hastanede geçirdiğim dördüncü yılın sonunda çıktım. Aslında hiçbir akıl sağlığım yoktu, o meşum gecede gördüklerim ve yaşadıklarım sonucunda fazlaca sarsılmış fakat tamamen delirmemiştim ama o geceye ait hiçbir şey hatırlamıyordum.
Hastanede geçirdiğim 4 yıl içinde ilk aylarda hala hatırlamıyordum o geceye ait bir şey. Doktorumun haftalık görüşmelerinde beni o geceye döndürme ve hatırlamamı sağlamaya yönelik telkin tedavileri bir işe yaramıyor ve sürekli ilaçlara yenilerini ekliyordu.
İlk hatırlamam sanırım hastaneye konulduktan on sekiz ay sonrasıydı. Korkunç bir kabustan çığlıklar içinde uyandım. Bu kabuslar on onbeş günde bir oluyordu.
Nihayet doktorum bir şeyler hatırladığıma seviniyordu kâbuslarımdan ona bahsetmeye başladım, fakat parça parça anlattıklarım onu adeta çileden çıkarıyor ve bana iyileşme konusunda hiç çaba göstermediğim için adeta fırça atıyordu ve daha burada misafir olacağımı söyleyip beni odama göndertiyordu.
Bir şeyin farkındaydım, doktorumla görüşme sonrası adeta hemşireler ve hasta bakıcıların göz hapsinde oluyor ve doktoruma rapor veriyorlardı. Kendimden emindim artık zaman geçtikçe aklımı kaçırmadığım ve ruh sağlığımın gayet yerinde olduğunu biliyordum.
Hemşire ve hasta bakıcılardan aylık bilgilendirmeyi aldıktan sonra benimle tekrar görüşüyordu tek konumuz o geceydi, süreç içinde kâbuslarım haricinde yavaş yavaş hatırlıyordum o meşum geceyi.
Her görüşmemiz öncesinde hastanede geçen günlerimde gün içinde gayet aklı başında ve makul davranışlar sergilediğim diğer hastalar ile mukayese edildiğimde gayet aklım başımda davrandığım konusunda raporlar veriliyormuş kendisine ilerleyen yıllarda.
Sanırım oradan daha önce çıkabilirdim belki de çıkmak istemiyordum, o süreç boyunca fakat orada geçirdiğim dört yıl bana artık sıkıcı gelmeye başladı ve bir plan yapıp onu uygulamaya koydum, artık görüşmelerimiz de tamamen doktorumun istediği şekilde konuşuyor, onu iyi olduğuma inandırmaya çalışıyordum, planımın sekizinci ayında Nisan ayının son günleriydi son görüşmemizden bir önceki görüşme de benden emin olduğunu ve artık burada misafirliğimin sona ermekte olduğunu söyledi.
Ama şunu bilin ki o gece olanları artık tamamen hatırlıyorum o olanları yaşadım ve hiç unutmadım.
Çok korkuyorum çünkü beni buldular. Beni almaya geldiler. Bir şey kapıyı odamın kapısını zorluyor çok korkuyorum.
- Burak sen neden hala uyanıksın yine o saçma sapan korku öykülerini mi okuyorsun?
- Ama anneee
- Anne manne yok hemen ışığı söndürüp yatıp uyuyorsun.