İnsanlar Neden Blog Yazmak İster? Blog Platformlarının Rolü Nedir?

İnsanlar Neden Blog Yazma İhtiyacı Hisseder?

Bugün belki de biraz daha öznel bir şeyi tartışacağız. Yazının başlığından da anlaşıldığı gibi bugün üzerine konuşacağımız soru “İnsanlar neden blog yazma ihtiyacı hissederler ve bir blog platformundan ne beklerler?” sorusu. Bu yazıda bahsi geçen blog platformu için kooplog diyebiliriz. Bu konuyu incelerken bu soruyu öncelikle kendime sordum. Neticede ben de, şu anda içerik okuduğunuz site üzerinde bir blog yazarıyım. Tartışılması gereken şey niçin yazı yazma ihtiyacı hissettiğimiz mi yoksa niçin bu yazıları online bir platformda yazarak insanlarla paylaşma ihtiyacı hissettiğimiz mi, bence sorgulanması gereken şey bu.

Bu soruları cevaplamaya çalıştığımızda vardığımız yer, insanların sosyal birer varlık olduğu ve internet çağında sosyalleşmenin ve fikir beyan etmenin en kapsamlı yollarından birinin blog yazmak olduğu.

Defterler Yerini Bloglara/Blog Platformlarına

İnsan hayatı boyunca yazmakla haşır neşir olduğunda bir süre sonra yazmak bir hobiden ziyade bir ihtiyaca dönüşüyor. Bu ihtiyaç kendini ifade etme ihtiyacından başka bir şey değil. Yazarken defterleri kullanmak her ne kadar kişisel tatmin için mükemmel bir eylem olsa da insan bir noktadan sonra yazdıklarını başkalarıyla paylaşmak gerekliliği hissediyor. Bu ihtiyaç öyle bir noktaya geliyor ki defterlerimizi veya doldurduğumuz kağıtları başkalarının ellerini tutuşturmak istiyoruz.

Ama artık kendimize karşı dürüst olmalıyız. Bu fiziksel alışveriş, içinde yaşadığımız çağda ne yazık ki artık çok olası değil. İnsanlar sizin talep ettiğiniz anda ve heyecanla yazdığınız şeyleri geri dönüş yapamayabilirler. Bu da bizim yazma şevkimizi elbette kırıyor. İnsanlardan talep ettiğimiz geri dönüşler onların bizim düşüncelerimizde karşı takınacakları tutumun bir yansıması.Ve yazan her insan gibi bizlerin bu reaksiyonları görmeye ihtiyacımız var. Bu sebeple artık yalnızca bize ait olan defterleri doldurmak yerine blog sayfalarına içerik yazmayı tercih ediyoruz. Bloga yazılmış bir içeriğin kimlere ulaşabileceği asla kestirilemez. İşte bu da geri dönüş alabileceğiniz insanlar havuzunu kendi sosyal çevrenizle sınırlı tutmak zorunluluğunu ortadan kaldırır. Artık sesinizi daha fazla insana duyurabilirsiniz.

Blog Yazmak & Beyan Etmenin Özgürlüğü

İçinde yaşadığımız çağda artık kimse kimsenin fikriyle yeterince ilgilenmiyor. Belki de artık bizim sosyal lanetimiz bu. Durum böyle olmasına rağmen herkesin neredeyse her konu ile ilgili söyleyecek bir fikri var. Ama çoğunlukla bu fikirleri 140 karakterin altına saklayamıyoruz. Twitter gibi mecralar bizlerin fikrimizi doğru ve kapsamlı bir şekilde açıklaması için ne yazık ki yeterli değil. Burada yaptığınız herhangi bir paylaşım ne yazık ki yanlış anlaşılmaya çok müsait. Ama elbette insanın paylaşma ihtiyacı yanlış anlaşılma korkusuyla göz ardı edilebilecek kadar hafif değil. Özellikle de yakın çevremizde, kendi hayatımızdaki gerçek insanlarla fikir alışverişinde bulunduğumuzda kendimizi yeterince tamamlamış hissetmiyorsak bir blog yazma ve sesimizi daha fazla insana duyurma ihtiyacı çok ağır basacaktır.

Özetle bir insanın blog yazma ihtiyacı fikirlerini paylaşma dürtüsünden gelir. Fikirlerini paylaşmayı arzularken pek çok mecranın yerine blogların tercih edilmesinin de özel bir sebebi vardır. Bloglar o kadar efektiftir ki içeriklerimize dönüp daha sonra baktığımızda adeta bir tarih şeridi görürüz. Bu arşivler bize de kendi düşünce yapımızın ve kişiliğimizin değişimi ile alakalı fikir sahibi olma ve öz eleştiride bulunma şansı tanır. Aynı zamanda anlatmak istediğiniz şeyleri görsellerle, videolarla ve daha pek çok eklenti ile zenginleştirebilirsiniz. Fikirlerinizi temel alan zenginleştirdiğiniz bu içeriğin tahmin ettiğinizden fazla insana ulaşmasını sağlamak için de çaba gösterebilirsiniz. İnsanlar sesini ne kadar çok insan duyarsa kendini o kadar rahatlamış ve önemli hisseder. Bloglar bu hissi yakalamak için çok önemli birer anahtardır.

Siz de kendinizi ifade etmenin daha etkileşimli bir yolunu arıyorsanız blog yazmaya başlamak için vakit kaybetmemelisiniz. Bir blog platformu olan kooplog, başlangıç için harika bir tercih olacaktır.

İdil Ceren Yılmaz
Gezegendeki yolculuğunun 24'üncü yılında. Atmosferde başıboş gezen hikayeleri yakalayıp insanlara anlatmak en büyük tutkusu.
Subscribe
Bildir
1 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Gazeteciliğin Olmaz ise Olmazları: Bağımsızlık ve Tarafsızlık
Gazeteciliğin Olmaz ise Olmazları: Bağımsızlık ve Tarafsızlık

Gazeteciliğin Olmaz ise Olmazları: Bağımsızlık ve Tarafsızlık

Sonraki
Taksim’de Öldürülen Genç

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.