İLHAN BERK’E AİT 5 ŞİİR

Kaynak belirtilmedi

 ACININ ADI

  Yavaş sessiz senin buyruğunda toplanır altın yavaş sessiz 

  Yavaş sessiz senin buyruğunda dağılır buğday yavaş sessiz

  Yavaş sesiz senin  buyruğunda bölünür halkın ekmeği

 

  Seninle hızla kararır bozulur ipek seninle hızla

  Hızla düğümlenir bulanır su seninle 

  Körlenir seninle hızla emeğin tarihi

 

  Ve seninle yavaş yavaş çıkar bakıra kuvarsa tunca yavaş yavaş

  Acının uzun uzun yazılan  adı

 

  • Sesini hatırlamıyorum bile; ama söyledikleri hala aklımda

 

 BEN SENİN KRALLIĞIN ÜLKENE YETİŞTİM

  Ben senin krallığın ülkene yetiştim

  Kaldım gölge tanımayan güzelliğinle.

  Her sabah büyüten denizimizi böyle 

  Gülüşlerindi o ülkede bilmez miyim.

  Sen o çıktığım sularsın , zencim benim.

  Denize bakan evler gibiydim seninle.

  Dur, geliyorum ellerin ne güzel öyle.

  Beni şey et gülüşlerini bekleyeyim

 

  Sen  gittiğim o ülkesin varılmıyorsun

  Vurmuş sonrasız nasıl en güzel sulara

  Güzelliğin balıkları gibi İstanbulun.

 

  Şimdi her yerde ne güzeldiniz o kalmış

  Yankımış denizlere öbür kadınlara 

  Dünyada sizinle İstanbul olmak varmış

 

  •    Varsa karşılığı , sonuna dek gideceksin! Ama yoksa karşılığı; ilk kavşaktan döneceksin.ömmmllmlmml

 

HİKAYE

  Her gece bir gece içinde oldu

  Sabahleyin her şey tamamdı

 

  Bu gördüğünüz gökyüzü

  İlk defa gelip yerini aldı

 

  Gökyüzünün gelmesiyleydi

  Dünyada büyük bir değişiklik oldu

 

  Mesela, ovalar daha o gün

  Yanlızlıklıklarını unutuverdiler

 

  Bu şimdi elsiz ayak gibi duran gece

  O zaman ağaca yürüyen bir su gibi geliyordu

 

  Gökyüzünün hemen arkasındaydı

  Denizleri gördük

 

  Baktım bir kuş ilk defa keyifli keyifli

  Baktım uçuyordu

 

  Akşama doğruydu

  Bitkilerle, hayvanlarla merhabalaştık

 

  Her şey yaşamaya hazırlanıyordu

  Her şey gelir gelmez hayatlarını

 

  Himalaya’lar, Ant’lar, Erciyeş’ler

  Bir daha kımıldamamak üzere yerleşiyorlardı

 

  Herkes aklından geçirdiği kadar bir yeri

  Dünyada kolayca bulmuştu

 

  Gökyüzünde, yerde

  her ağacın, her taşın bişr yeri vardı

 

  Hatırlarım küçük kirli bir bulut

  Durmuş olup bitenleri seyrediyordu

 

  Dünyaya niçin bu kadar geç geldiğini

  Elinde olsa tutup soracak

 

  Şimdi bu geceyi, bu yıldızları fevkalade buluyorsunuz ama

  Bu hiç de kolay olmadı

 

  En başta, başı boş atlar gibiydi nehirler

  Bu şiire girmeden önce

 

  Her şey yerini alıyordu sırası geldikçe

  İlhan Berk bütün bunları görüyordu

 

  • Şiir bir bakıma ağacı yapraklarından görmeye çalışmaktır. Her şey orada saklıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 GÜNEYDE BİR IRMAK

  Bir buğday büyüyorsa şimdi Türkiye’de

  Yeminle aşkla büyüyor.

  Yeminle lavanta çiçekleri, haşhaşlar, kekikler aşkla büyüyor.

  Koyunlar, keçiler, sığırlar

  Mısır, pirinç, yulaf

  Aşkla büyüyor dünyada.

  Binlerce senedir nehirler dünyayı görmeye çıkarlar

  Binlerce senedir böyle öğrendik dünyanın birçok yerinde akan ırmakları, büyüyen          bitkileri.

  Bazı yosunlarla bazı eğrelti otlarıyla bazı balıklarla konuştum,

  Dünyayı görmeyen kalmamış.

  Şimdi güneyde bir yonca büyüyorsa benim gibi

  Daha iyi bir hayat için büyüyor.

  Pamuklar daha beyaz açılıyorsa

  Sebep aynı.

  Ben bütün ormanları düşünerek büyürüm,

  Bütün ormanları düşünerek büyürler

  Benim gibi bütün ormanlar Türkiye’de.

  Öyle bir vaktine eriştik ki dünyanın

  Şimdi kimse kimseden daha az sevmiyor dünyayı,

  Ben İngiltere’deki ormanlardan, nehirlerden, ovalardan daha az sevmiyorum yaşamayı,

  Amerika’dakilerden daha az sevmiyorum.

  Burada pamuklar, su içindeki pirinçler, tütünler daha az sevmiyor

  Şimdi sarmaşıklar, şimdi asmalar, şimdi fasulyeler birbirlerine daha sarılarak  büyüyorlar

  Şimdi stepler, dağlar yanlızlıkları sevmiyorlar.

  Şimdi dünyada yanlızlığı kimse sevmiyor.

  Şimdi İran’da, Şimdi Mısır’da, Şimdi Sudan’da ormanlar niçin büyüdüklerini biliyorlar

  Şimdi petrol damarları niçin aktıklarını biliyor

  Şimdi her şey dünyada niçin yaşadığını biliyor.

 

  • Kötü bir niyeti yoktu aslında, sakarlık işte. Kalbimi kırdı gitti.

  

  

  

 

 

 

 

 

 

 İSTANBUL’DAN

  İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul’dasın 

  Havada kaçan bulutların hışırtısı

  Karaköy çarşısından geçen tramvayların camlarına yağmur yağıyor

  Yenicami Süleymaniye arkalarını kirli bir göğe vermişler

  Hiç kımıldamıyorlar

  Ayasofya elleriyle yüzünü kapamış bütün iştahıyla ağlıyor

 

  İnsanlar sokak sokak çarşı çarşı ev ev

  İnsanlar sırt sırta omuz omuza verip durmuşlar

  Boyunları bükük

  Yorgun asabi kederli kindar

  Yığın yığın olmuşlar hepsi köprünün açılmasını bekliyor

  Bir anda şehrin dört bucağına akacaklar

  Bir anda iki ayrı kıtadaki insanlar gibi

  Fatihliyle Beşiktaşlı sarmaş dolaş olacak

 

  Sarı uzun yüzlü cesur işçiler

  Dört köşe halinde veya dağınık bir şekilde durmuşlar

  Hiç konuşmuyorlar

  Benim onları birer birer çalıştıkları yerlere götürüp bıraktığım olmuştur

  Hepsi dar kapanık yerlerde, sıkıntılı işlerde çalışırlar

  Hepsi deli gibi severler yaşamayı

  Bu en önde giden grup

  Tophane’de Dikimevi’nde çalışır

  Sekiz kızdır ancak üçü evlenmiştir

  Bu saçları darmadağın asık suratlı delikanlılar

  Kömür işçisidir

  Bu üç kız, Beyoğlu’nda büyük bir mağazada tezgâhtar

  Bunlar yol amelesidir

  Bunlar vapur işçisi

  Öbürleri duvarcı hamal ırgat kayıkçı

  Hepsi bu gök altında sarmaş dolaş olmuş yürüyorlar

 

  Dünyada işlerine giden insanları görmek kadar güzel bir şey yoktur
  (Biliyorum artık akşama kadar onları hiç görmeyeceğim)

 

  Durduğun yerden İstanbul köprüsü tramvayları mavnalarıyla sanki yürüyor

  Bu sislerin ve bulutların arasından en sonra harekete geçen Kız Kulesi’dir

  Kayıkların direkleri insanların üzerinde

  Büyük bir bulut gelip durmuştur

  İşte karın karına vermiş motorlardaki balıkların üstlerine yağmur yağıyor

  Bir defa olsun akıllarına gelmemiştir

  Gözleri pırıl pırıl balıkların

  Bir İstanbul göğü altında ağlamak

 

  Hepsi denizde geçen hayatlarını düşünüyorlar

  Dokunsanız ağlayacaklardır

 

  İstanbul açları tokları hastalarıyla aynı kıta üzerinde bulunuyor

 

  • Allah’a emanet ol, dedi ve gitti. -güldüm. Zaten başka kimim var?

 
 

 

 

Kaynakça

https://siir.sitesi.web.tr/ilhan-berk/

https://www.neoldu.com/unutulmaz-ilhan-berk-siirleri-ilhan-berk-sozleri-10464h.htm

 

 

Elif Mert
Önceki
sizce ARILAR NEDEN ÖNEMLİ
Sonraki
ChatGPT İle Yapılabilecek SEO Çalışmaları

ChatGPT İle Yapılabilecek SEO Çalışmaları

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.