Bazen düşünüyorum da hangisi daha acı veriyor acaba;
Düşmek mi?  Düştükten sonra ki an mı?
Herkes kedini düşünüyor bu dünyada..
Fazlasıyla bencil herkes…
‘Ben’  kelimesi daha yüksek sesle söyleniyor..
Acaba diye düşünmüyor kimse..
Acaba söylenen şey kimi daha fazla üzdü..
Ama böyle ilerliyordu hayat..
YaÅŸamak buydu iÅŸte…
İnsanlar, birbirlerinin üzerine basarak ilerlemeyi mücadele etmek sanıyordu..
Kendini övmek marifetti..
Ne kadar gülersen o kadar mutluydun…
Ne kadar mutluysan o kadar özenilecek bir hayatın olurdu…
Dışarıdan ne kadar huzurlu görünürsen içerden o kadar yanardın…
YaÅŸamak buydu iÅŸte…
Adının hayat olduÄŸu ÅŸey buydu…
Çok düşünüyorum bunu, benim hayatım böyle deÄŸildi, bazen yaÅŸadığımdan bile şüphe ediyorum ya……
Yaşamak için nefes almak yeterli miydi..?
‘YaÅŸayan ölü’ ifadesi gerçek olmalıydı…
Zira olmasa ben kendimi nasıl tanımlayacaktım…
O halde yaÅŸayan bir ölü için ‘yaÅŸam’ ne demekti…?
Herkesin birbirine benzediÄŸi, kuklaların cirit attığı, kendini bir halt sananların rol aldığı bir dünya sahnesinde benim ne iÅŸim vardı…?
Yaşam benim için neden vardı..?
Herkese benzemeye mi gelmiştim, benim için yaşam bu mu olmalıydı..?
Kukla mı olucaktım peki ama neden?
Yoksa kendini bir halt sanan sıradan biri mi…?
Ben niçin vardım bilmiyorum ki…