Neden Kendimizden Nefret Eder Gibiyiz

Zaman zaman hatta sürekli birçoğumuzun büyük sorunu olabilir bu mesele. Burada: Sizin yerinizde olabilmek için uğraşan insanlar da var niye kendinize bunu yapıyorsunuz? Diyerek size anlık motivelerle klişe bir yazı okutmak istemiyorum. Çünkü bu durum bana da fazlasıyla oluyor ve okuduktan dakikalar sonra etkisinden uyanın istemiyorum…

   Öncelikle sorunu bulalım. Benim sevmediğim yönlerim ne? Sivilceler mi? Fazla tüyler mi? Boyum mu? Kilom mu? Hatta başarısız olduğumu düşünmem mi? Sizden bu yazıyı okurken veya daha sonrasında aynanın karşısına geçmenizi istiyorum. Geçin ve cidden objektif bir şekilde kendinizi fazla gömmeden ve fazla övmeden basit öz eleştiriler yapın. Birinci adım hedef koymak. Evet evet…Beyninize hedefinizi göstermeniz lazım. Ya sürekli söyleyeceksiniz ona hedefinizi ya da yazın çizin fotoğraflar asın bir yerlere. Sonra der ki beyin: Ya bu ne yapıyor Allah aşkına, hadi  yapıyor ama neden? Her şey beyinde biter arkadaşlar ona neyi neden yaptığınızı gösterin. Yaptıklarınızı da gösterin ona. Az veya çok bugün ne yaptın, bu ay ne yaptın? Sizden önce onun bilmesi gerek emin olun.

   Mesela bunu aylar önce kendime yaptığımda bana göre biraz fazlalıklarım vardı. Oturup sadece ağlamadım, kendimi suçlamadım ,kendimi yerin dibine de sokmadım. Sadece çözüm aradım arkadaşlarım.  Spora başladım mesela… Karantina döneminde evde bunu yapmak çok irade  gerektiriyordu elbette. Spor eşliğinde iyi bir diyet yapmıştım .Bakın gidip de o diyet bu diyet araştırmayı bırakın arkadaşlarım. Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak şeyler de yiyin. Mutsuz olduğunuz sürece hedefinize varmanız  süreç olarak uzar ve zorlaşır. Şunu bilin ki az yemek çok çok çok az yemek kilo verdirmez size. Beyin ve mide ittifak olup aynen şunu derler: Ya bu hiçbir şey yemiyor bizim ihtiyacımızı karşılamıyor mide bari içindekileri depolasın da oradan ihtiyaç oldukça kullanırız. Aynen böyle konuşacaklar o ufacık yediğiniz şeyler sadece depolanacak sevgili okurlarım. Ne olursa olsun önce enerji ve mutluluk. Kendinize ödül günleri tanıyın ve o gün istediğin herhangi bir şeyi yiyebileceğini düşün. Hem eğlenceli bir yarışa dönüşür adeta bu diyet hem de küçük bir çikolatanın değeri çok net anlaşılır eminim.(Çikolata dedim evet… Nedense çoğunuzun aklından bu geçiyordur diye düşündüm ehheh) Aynen bu anlattıklarım gibi geçirdiğim 2 ay sonunda birçok insanın hedefleyebileceği cinsten bir vücuda sahibim. Kısaca süreç içerisinde mutlu olmak kilit yer arkadaşlarım:)

   Başarı konusu, Hm… Aslında bu saydıklarımın hepsini kapsayan bir şey söyleyeyim: Erken uyanmak. Emin olun güne erken başlamak yapılacak önemli işlerinizin bir kısmını erkenden bitirmenize sebep olacağından o kadar motive ve enerjik olacaksınız ki… Asıl uyandığınız saate baktığınızda o saate kadar neler yaptığınızı düşünüp kendinizle gurur duyacaksınız. Ve yeni bir güne daha yeni ama  çok az sorumlulukla başlamışsınız gibi bir hissiniz olacak. Yaşam sevinci ve hevesinizin artacağına emin olabilirsiniz. Ve başarıyı lütfen akademik ve sanatsal alanla sınırlandırmayın okuduğunuz her kitap bir başarıdır ulaşılan her her her hedef bir başarıdır. Buralarda dolanıp bu yazıyı okumak da bir başarıdır. Başarıyı ulaşılması güç fizik ötesi bir kavrammış gibi görürseniz kendinizi sürekli bir aptalmış gibi hissedersiniz.

   Ah sivilceler vah lekeler onlar bunlar şunlar… Onların temeli de sağlıklı beslenme ve bol su içmek… Ya gidip gidip marketlerden saçma sapan kimyasal maskeler falan almayı bırakın arkadaşlar… Yüzümde sivilce yoktu mesela benim. İnanın yüzümdeki bir sivilce için gittim aldım o lanetlerden, yüzüm sivilce doldu. Bakın, yüzüme mayın tarlası gibi, tıpkı b.k gibi tarzı benzetmeler yapmıyorum. Yapmamalıyım. Evet, yapıyordum. Ama bıraktım. Neden mi? Ne kendimi ne de beynimi üzüp yormama gerek yok. Beynimi hedef odaklı kullanmalıyım. Beynim bana su içmelisin demeli. Meyve ye artık demeli. En kötü bir doktora danışın bu da başarıya bir adımdır. Neden başarı? Bir hedef var mı var. Çözüm için çabalıyor muyum? EVET. E o zaman elbette bir başarıdır. Su içmek de öyle hatta. Böyle düşünün ve hedef uğruna yaptığınız  en basit şeye sevinin. Çok fark edecek emin olun.

   Konumuz, hangi sorunu nasıl çözeriz olmadığından tabi ki çok ayrıntıya girip sıkmak istemedim sizi. Eğer isterseniz onlar için tecrübelerim ve araştırmalarım kadarıyla yardım ederim sizlere. 

   Şimdi aynanın karşısına geçme vakti sevgili okurum…Gayet cesurca ve İYİ Kİ BENİM diyerek. Her ne yapacaksam eğer Ben, ben olduğum için ve kendim için yapacağım. Ve her adımımda da kendimle gurur duyacağım diyerek. Üzülmeyi bir kenara bırakın. Bırakın ki, çok yakında çok çok  daha mutlu ve gururlu olun. BAŞKALARINA BAKIP İMRENECEĞİNİZ VAKİTTE KENDİNİZ İÇİN BİR ŞEYLER YAPIN. YAPIN Kİ, ONDAN ÇOK DAHA İYİ OLABİLECEĞİNİZİ FARK EDİN.

   Bu yazı benim bu platformdaki ilk deneyimimdi:) Okuduğunuz ve kalemime eşlik ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Umarım beğenirsiniz ve diğer yazılarımın altındaki yorumlarda tekrar aynı isimlerle ve çok daha fazlanızla karşılaşırım. Neşeli, sağlıklı, huzurlu günler dilerim. 

   KENDİNİ SEV. SEN, SEN OLDUĞUN VE TEK OLDUĞUN İÇİN . VE  ŞU AN BİR ŞEYLERİ DEĞİTİRMEK İÇİN ÇABALIYORSUN YA… İŞTE BU YÜZDEN DAHA ÇOK SEV KENDİNİ 🙂

  

Asyayildizmir
Subscribe
Bildir
2 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
İnsan Hayatında Okunması Gereken İlk Beş Kitap

İnsan Hayatında Okunması Gereken İlk Beş Kitap

Sonraki
ESİR TÜRKLER GERÇEĞİ VE ÇİN İŞGALİNDAKİ DOĞU TÜRKİSTAN’DA YAŞAYAN UYGUR TÜRKLERİ

ESİR TÜRKLER GERÇEĞİ VE ÇİN İŞGALİNDAKİ DOĞU TÜRKİSTAN’DA YAŞAYAN UYGUR TÜRKLERİ

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.