Türkiye’de en büyük problemlerden biri vatandaşların trafik kurallarına uymaması. Yabancı kişiler, Türklerin trafikteki bu vurdumduymazlığını gördüklerinde şaşırıp kalıyor. Biz de bu vurdumduymazlığın nedenini merak ettik… Türklerin hayati önem taşıyan trafik kurallarını görmezden gelmelerinin nedenini araştırdık.
1. Yasaların gerçekten uygulanmaması ya da cezaların caydırıcı olmaması
Türkiye’de trafik konusunda gerçekten gerekli olan pek çok kural bulunuyor. Ancak yine de kurallara uyulmamasının nedeni yasaların ya gerçekten uygulanmıyor olması ya da cezaların caydırıcı olmaması. Örneğin Avrupa’da pek çok ülkede içkili araç kullanmanın bedeli ağırdır, hapse kadar yolu vardır. Türkler ise ya trafik polisini ikna etmenin bir yolunu bulur ya da ehliyete minimum 6 ay el konulsa bile araç kullanmaya devam eder. Her nasılsa bu sırada çoğu trafik polisini de atlatırlar! Tüm bunlar sürücülere cesaret veriyor.
2. Yayaların “kurnazlığı”
Yayaların trafik kurallarına uymamasının nedeni ise kalabalık arasında trafik ışığını beklemektense vakit kaybetmeden geçebilecekleri düşüncesi. Bu sırada meydana gelen kazaların sayısı da hayli fazla olmasına rağmen insanlarımız kendilerini 80 kilometre hızla gelen araçtan daha hızlı zannediyor. Yaya geçitlerini kullanmamalarının temel sebebi de bu! Vakit kaybetmemek ve daha fazla yürümemek düşüncesiyle kendilerince kurnazlık yapıp hayatlarını hiçe sayıyorlar. Bunların da herhangi bir cezası yok. Eğer trafik polisi böyle bir durumla karşılaşsa en fazla yayayı sözlü uyarıyor. Bu da kişinin kuralı çiğneme güdüsünü güçlendiriyor.
3. “Araçlar yayalardan üstündür” düşüncesi
Avrupa’da araçların yaya geçidi olsun veya olmasın önceliği yayalara vermesi durumu maalesef Türkiye’de yok. Avrupa’da yayaların önceliği varken Türkiye’de mantık araçların öncelikli olması. Bu sebeple zebra yolu ya da yaya yolu olarak bilinen yerde bile çoğunlukla yayalar araçlara yol veriyor. Araçlar yaya kaldırımlarına park ediyor. Yani mantalitenin farklılığı sürücülerin pek çok kuralı çiğnemelerine neden oluyor.
4. Kurallar herkes için eşit değil
Trafikte herkese aynı kurallar koyulmuyor. Sıkışık trafikte yoldan geçecek kamu görevlisi veya yönetici için yolun kesilmesi, trafik kurallarının lamba ve siren eşliğinde ihlal edilmesi, insanları kural dışılığa özendiriyor.
5. Kanunsuzluğu bildirmekten korkuluyor
Türkiye’de çoğu kişi gördükleri kanunsuzluğu bildirmiyor. Bunun ispiyonculuk olduğunu düşünüyor. Oysa ki bildirseler ve kuralı çiğneyen kişi ceza alsa kuralları çiğneyenler bu davranışlarından cayarlar. Bu bir eğitim sorunu. Birçok Avrupa ülkesinde ve ABD’de insanlar tam tersi görüşe göre eğitiliyor. Bu tür bir kural dışılığa tanık olup da bildirmeyen kişinin kural dışı davranışı desteklemiş olduğu düşünülüyor. Türkiye’de bu davranışın kuralı çiğneyen kişinin saldırısıyla sonuçlanması endişesi de taşıdığı için, insanlar genelde şikâyetçi olmamayı seçiyor.
Saçma sapan yerlerde, saçma sapan hız sınırlarının olması bir süre sonra insanlarda o kurallara olan saygıyı öldürüyor ve insanlar bildikleri gibi davranmayı tercih ediyor.
Çoğu aracın 150km/s ile dönebileceği bir viraja 50km/s hız limiti koymak hiç bir mühendislik dalı ile açıklanamaz. Yada 3 şeritlik bölünmüş yolda 120km/s limit hızla giderken meskun mahal diye birden 50km/h (şehir içi hız limiti) a düşmek çok saçma geliyor herkese. Kuralları sanki insanlar değil uzaylılar koymuş gibi. Bu kuralı koyan kendisi uyuyor mu acaba? Bu kurallar her zaman ve her yerde denetlenmediği için insanlar sürü psikolojisi ile başkalarının yaptığını yapıp kuralları ihlal ediyor. Devlette paraya ihtiyacını ceza keserek karşılasın diye ara ara denetleme yapıyor, her zaman denetlemiyor ki soyu kurumasın ceza kesilebilecek vatandaşların.
Buradaki kolpa araç sürücüleri sınırı geçtikten sonra birden değişiyor, kurallara uymak için yoğun çaba veriyor. Alacağı ceza cebini kısaltıp boyunu uzatıyor galiba.
Son madde ispiyonculuk degil sikayet edilen kisinin sonradan sizinle sorun cikarip basinii agritacak olmasi. Cunku kanunlar cok yetersiz. Oyle ki cinayete tesebbus eden adamla oldurmek istedigi kisinin adliyede yanyana oturtulup cinayetin orada islendigi bir ulke burasi. Ayrica sanik avukati sizin adinizi ogrenip zaten saniga veriyor. Sikayetinizden vazgecmeniz icin yapilan her turlu baski ile karsikarsiya kaliyorsunuz. Sizi koruyacak hicbir sey yok. Devlet kadinlari bile eski eslerinden koruyamiyor. Sizi mi koruyacak? Sikayet ederseniz yasayacaginiz sorunlarda kimse size destek vermez. Devlet kesinlikle sahip falan da cikmaz.