Hani yeni partiler kuruluyordu, ne oldu?
Tabii ki yeni partilerin kurulması, farklı fikir ve görüşlerin toplum tabanında temsil edilebilmesi, demokrasi kültürümüz açısından olumlu.
Siyaset kurumuna yeni bir soluk ve hava getirecek!
Ama, bence daha önemlisi, “normalleşme”dir.
Siyaset kulvarında yaşanabilecek bir “normalleşme” adımları, gerilen siyasal iklimi de bir nebze yumuşatacaktır. Gerçekten de artık kırıp dökmekten bıkmadık mı?
Yıkıcı siyaset kadar kolayı olmasa gerek. Ne olacak? Rakiplerini karalamak, itibar yıkımı için çeşitli algı tekniklerine başvurmak, rakibini belaltından yaralamak… Olmayan bir şey üzerinden yalan yanlış dezenformasyon yöntemleriyle, toplumu yanlış bir yönde etkilemek…
Tüm bunlar çokça yaygın şeyler. Ama yapıcı siyaseti kimse tercih etmiyor. Diyalog kurmak, meseleler üzerinde fikir teatisinde bulunmak, meclis çatısı altında bir araya gelerek müzakere kültürüne sınıf atlatmak, sanırım bunlar pek tercih edilmiyor.
——*——
Gerçekten de…
Siyasette bir normalleşme adımlarını atabilsek, belki birçok sorunu da halledeceğiz. Neden? Şimdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ne denirse densin, tek bir kişinin “inisiyatifinde” politikalar belirlemekte, kararlar tek kişinin dudağının arasından çıkmakta. İşte, yönetilebilir bir ülke/Türkiye için, göstermelik yardımcı kurullar tesis edileceğine, toplumumuzun farklı katmanlarını temsil eden siyasal partilerle diyalog süreci içinde olunsa, hem siyasetin kendi bünyesinde bir rahatlama olur hem de toplumdaki elektriklenme hafifler.
—–*—–
Çok defa tekrar etmek durumunda kalacağız:
NORMALLEŞME…
DİYALOG…