Okuyup bilene olmamalı söz
Lakin hep onlara söylüyoruz duyan yok
Okumak duyma yetisini kazandırmadıysa
Okumaya ne hacet mirim kime versen kitabı bön bön bakar
Okumuş gibi yapar
Söylediklerimiz hep kaza yapanlara
Oysa ehil olmak için alınmaz mı ehliyet
Pazarda manavda satılmaz satılırsa olacağı budur
Önüne gelen ehil olduğunu sanır belgesini maalesef alır
Sözlerimiz insana musallat olana
Bakınca karşıda sanır cellat, babası
Az gülümse dersin taş yürekli anlamaz
Musallat olana musalla taşı paklar diyelim
Sözlerimiz zamanı tüketene
Tüketmek üzere yerine güzeli koyan yok
Sanki bitmez hazine zaman
Zamanın bir sonu var mahkemesi çetin zamansız yerin
Sözümüz eli tetikte olana
Tetikte elin olması değil etik
Biz ne söyledik onlar ne anladı bu kahpelik üstelik
Bir bir tükeniyorlar sancıları bundandır derim
Sözümüz doğru yolu eğri edene
Babanın yolu değil ey vicdansız bu ne edepsizlik
Zaten kendisi eğri yolu düzeltemez fark ettik
Eğri yürürken uçuruma düşer birde bakın üstelik
Sözümüz sözü aşkla tutkuyla sevene
Severken kalbi aşkla hakkı insanı değerli bilen zatlara
Aşk hepimizin’dir diye buyurur sofraya
Aşkla yol alır gülleri ekeriz sözle yollara
Aşkla varırız olduğu kadar bu yolda
Gönlümüz aşkla olur bir radar maşallah
Benden de bu kadar derim sizlere
Okuyan nasibini alır okumayan okumaz ne edelim yani
Mehmet Aluç