Silent Hill Serisi’nin diğer korku/gerilim türündeki oyunlar arasında benim için özel olmasının sebebi insan psikolojisini derinlemesine işlerken aynı zamanda karakterlerin yaşadığı psikolojik durumu somutlaştırarak oyuncuya aktarma biçimidir. Öyle sahneler vardır ki Silent Hill oyunlarında, korku/gerilim türündeki bir oyunda bile yer yer gözlerimin yaşarmasına ve hatta ağlamama sebep olmuştur.
Videolara geçmeden uyarayım, konuşmaları anlamak için mâkul düzeyde İngilizce bilmeniz gerekli.
Birinci sahnemiz serinin ilk oyunundan, Silent Hill Kasabası’ndaki hastanede çalışan Hemşire Lisa kasabada yapılan gizli ayinde yakılan küçük bir çocuğa bakmakla görevlendirilir. Ancak çocuğun durumu o kadar kötüdür ki sadece nefes alabilmektedir. Çocuğun ölmemesi gerektiğinden bozulmaya başlayan psikolojisine rağmen ilaçlarla yatıştırılarak Lisa’nın çocuğun tedavisini yapması şart koşulur. Tabii ki bu çaresizliğin sonrasında gelen ölümü oyunun ilerleyen dakikalarında fark eder ve serinin en duygusal sahnelerinden birini izleriz:
İkinci sahnemiz serinin ikinci oyunu Silent Hill 2’den. Çocukluğundan beri babasının istismarına maruz kalan ve sonrasında annesini de kaybetmesiyle iyice dağılan Angela’nın içindeki kederin sebep olduğu çaresizlikle ve umutsuzlukla yanmakta olan merdivenleri çıktığı o sahne Angela’nın yaşadığı kederin somutlaştırılmış hâliydi adeta:
Üçüncü ve son sahnemiz de Silent Hill: Shattered Memories’den. Çocuk yaşta babasını kaybeden Cheryl’ın oyun boyunca gördüğü psikoterapide babasının ölümünü kabullenme sürecine şahitlik ediyor ve yer yer psikoloji testlerine tabi tutuluyoruz. Oyunun çeşitli sonları olsa da bu final sahnesinde Cheryl’ın babasının ölümünü kabullenişi ve sonrasında hissettikleri çok sade ama içten bir şekilde somutlaştırılmış.
Elbette bu üç sahne dışında da kayda değer sahneler var ancak hepsi bir ortak noktada buluşuyor: Silent Hill Serisi’ni oynayan her insan serinin oyunlarında kendinden birşeyler bulabilir. Tâbii ki yüreğimize dokunan sahneleri etkileyici yapan, Akira Yamaoka’nın ürettiği parçaları unutmamak gerek. Bu yüzden üç sahnede çalan parçaların linklerini de buraya bırakıyorum, keyifli dinlemeler: