ORHAN PAMUK’A ÖVGÜ
Orhan Pamuk’un benim övgüme ihtiyacı olmadığını hepimiz biliyoruz. Zira kendisi Nobel edebiyat ödülü almış bir romancı fakat İbrahim’in ateşine su taşıyan karıncanın dediği gibi tarafımız belli olsun diye bu satırları kaleme alıyorum. Orhan Pamuk yabancı dil bilgisi sayesinde batı edebiyatına birinci elden hakim olma başarısından alıyor diye düşünüyorum. Üstelik romanlarının özgün bir tadı var. Başkalarının deyimiyle Doğu’dan yükselen bir yıldız. Kafamda Bir Tuhaflık romanıyla kendine has bir gerçeklikle yansıttığı İstanbul varoşlarında hayat mücadelesi veren bozacı Mevlüt’ten, Kar romanındaki sisli siyasi ortamda bize yoldaşlık eden gazeteci Ka ya, Beyaz Kale’nin baş karakterlerinden yabancı köleye, Benim Adım Kırmızı’nın Şeküre’si Kara’sı Zeytin’ine Veba Gecelerindeki Damat Doktor ’a Kara Kitaptaki Rüya’ya kadar titizlikle işlenmiş karakterlerle bizi mest ediyor. Umberto Eco’ nun deyimiyle: “Orhan Pamuk’un çılgınlığında bir deha var. Bu dehayla daha yakından temas edebilmek için gencinden yaşlısına her okurun Orhan Pamuk’un roman dünyasına dalış yapmasını temenni ederim.