Uzayıp giden bir sürü nedenler silsilesi.
Peki bu Dünya’ya kendimiz olamayacaksak,mutlu olamayacaksak yaşamamızın amacı ne?
Öğrenilen çaresizlikten ibaret değil midir?
Ne zaman sorgulamayı unuttuk bu kadar?
Ne zaman bu kadar her şeyi hemen kabul eder olduk?
Hayat bu kadar mükemmelken biz kendimizi değersiz kıldık.
Kusurların içindeki kusursuzluktur mükemmellik.
Kişinin her şeyiyle,tüm hata ve kusurlarıyla sevmesidir.
Hayat belirsizliğin içinde bekleyen süprizlerdir.
Zorluk diye tabir ettiğimiz bize hadi ayağa kalkın demenin evrendeki dilidir aslında.
İçimizdeki gücün açığa çıkması için gerçekleşen bir mucizedir.
Hayatımıza girenler bizim en iyi öğretmenlerimizdir.
Biz hep öğrenciyizdir hayatta
Her gün gireceğimiz dersin içeriği değişir sadece.
Sınavlarımız vardır.Yollarımız vardır.Her gün yeni yollar eklenir hayatımıza.
Her gün yeni rotalar oluşturulur.Ve biz o yollardan birini seçerek seçim yapmış oluruz.
Her seçim bizi başka maceralara götürür.
Ben hayatı 1001 gece masallarına benzetirim.
Bizleride içindeki karakterlere.
Her gece farklı bir yerdeyizdir.Başka bir masalda .Her gün yeniden yeniden yazılan masallarda.Kimi zaman kötü karakterler fazladır kimi zaman iyi karakterler.Her ne olursa olsun tek gerçek vardır o da anın mucizeleridir.
Bizim bildiğimiz algıladığımız her şey gelecek veya geçmişteki olaylardır.
Oysaki zaman ileriye doğru akıp gittiği sürece büyülendiğimiz gelecek el değmemiş geçmişten başka bir şey değildir.