İç giyim markası olan ve hepimizin yakından takip ettiği defileleri ile tanınan Victoria’s Secret, yeni bir vizyona geçiyor. Şirketin marka yöneticisi Martin Waters, defilelerde tek düze beden tiplerine artık yer vermeyeceklerini, modelleri çeşitlendireceklerini söyledi ve şu ana kadarki pişmanlığını şöyle dile getirdi: Erkeklerin ne istediğiyle değil, kadınların ne istediğiyle ilgilenmeliydik.
https://twitter.com/chivemag/status/1405920409044799488
Victoria’s Secret artık daha feminist konumlanacak ve rekabet içerisinde bulunduğu Calvin Klein gibi markaların yeni reklam rüzgarına kapılarak onları yakalamaya çalışacak. Siyahi kadınlara ve görece kilolu ya da mevcut modeller gibi olmayan ‘normal’ mankenlere defilelerinde yer verecek. Hali ile uzun yıllar oluşturulan güzellik algısına montelenen Adriana Lima ve Barbara Palvin gibi isimler defilelerde tek tip olamayacak, sayıları azalacak ve belki de yerlerini devredecekler.
Geçim Derdi
Hatırlarsanız Victoria’s Secret, geçen sene yapılması planlanan defileyi yapamamış ve neden olarak pandemiyi ileri sürmüştü. Koronavirüs, büyük markaları bile maddi olarak derinden etkilerken beraberinde değişimi de kaçınılmaz kılıyor. Küçülmeye gitmesi gözlemlenen Victoria’s Secret de bundan demini alan şirketler arasında. Yeni vizyona geçiş, yaşanan ekonomik krizi geride bırakmayı hedefliyor. Yeni beden tiplerine yer verme söylemi ve modelleri çeşitlendirme hem ünlü isimlere ayrılan bütçeyi kasada tutacak hem de daha ucuz maliyetli modeller çıkartabilecek.
Vasat bir düzeyde tanınmışlığı olan siyahi bir modele verilen ücret ile Adriana Lima’ya verilen ücret aynı olmayacağı için marka tasarruf sağlayacak. Üstelik beden tiplerindeki tekelleşmeyi de ortadan kaldıracağı için tercih olarak da modelleri bir çizelgeye bağlı tutmayacak ve havuzunu oldukça genişletmiş olacak. Burada gözümüzde resimlenen gündem ise markanın bu değişimi herhangi bir güzellik algısı standardına yarar değil de piyasa değerini düşündüğü canlanabilir ki bu da doğru bir canlanma olacaktır. Yapılacak adaletsizlik ve eşitsizliği kimse gündeme muhtemelen getirmeyecek ve Victoria’s Secret’e başarı hikayesi çizilip kahraman ilan edilecek.
Rekabet ve Herkese Açıklaşma
Bildiğiniz üzere bazı şirketler, feminist hareketleri arkasına alarak güzellik algısı standartlarındaki devrimsel hareketleri çoktan yaptılar. Beyaz tenli, sarışın, uzun boylu ve mavi gözlü kadınları reklam yüzü olarak arka plana attılar ve halka hitap eden ortalama vücut tiplerini öne çıkardılar. Oysa buradaki düşüncenin sonuç olarak kısmi yararı bir yana, şirketlerin tamamen müşteriye yönelik geliştirdiği bir pazarlama tekniği olduğu unutulmamalıdır. Harcadıkları milyonlarca para ve reklamla yarattıkları güzellik algısı, kendi bütçelerini sarsınca ve üstüne pandemi gibi sebepler eklenince var olan toplumsal kadın hareketlerini yeni vizyon deyip kullanarak reklam malzemesi haline getirdiler ve ekonomik sarsılmadan sıyrıldılar.
Geçmişte yarattıkları güzellik algısıyla insanların psikolojisi ile oynayan ve çeşitli psikolojik ya da cerrahi istekler nedeniyle fiziki tahribata uğrayan insanlar bir başkasının değil bu ‘duyarlı’ kurumların mağdurlarıydı. Bunlar atlatılmadan gelecek yeni adımlar ne kadar destek bulacak, şüpheli. Rakiplerine göre geleneksel modada biraz daha dirayet eden Victoria’s Secret, şimdi hızlıca dönüşüm geçirerek piyasada tutunmayı hedefliyor.
Yeni Standart Algıya Götüren Gerçek
Küresel çapta artan ve engel olunamayan obezite, fast food şirketlerinin karına kar katarken kontrol altına alın(a)mıyor ve sağlıksız kitleler oluşturuyor. Moda ve güzellik algısındaki değişimi de bu haber üzerine okurken bunu dünyanın götürdüğü bir standart olarak da düşünebiliriz. Piyasada her şey birbirine rekabet oluştururken aynı şekilde bir görünmez el ile birbirine sıkıca bağlı.
Özellikle Amerika ile anlaşmada bulunan ülkelerdeki obezite, anlaşma öncesi ve sonrası artış gösteren bir veri olarak karşımıza çıkıyor. Artan obezite haliyle güzellik algısını değiştiriyor ve insanların kendi vücutlarına göre olumlamayı mecbur bırakıyor. Moda şirketleri bu olumlamayı kendilerinde değişim göstererek takip ediyor ve yok olmak istemiyor. Alıcıya hedefli standartları değiştirip piyasaya sunuyorlar ve takibi bırakmıyorlar.
Değişim Rüzgarları
Victoria’s Secret de bu yeni vizyon ile daha fazla insana hitap ederken, elitist hedef kitleyi de genele yayıp her yerde yeni mağazalar açarak daha fazla kazanmayı planlayacak. Herkesin markası olmaya yön tutup zaman zaman toplumsal olaylarda öncü olarak görmek bile ilerleyen zamanlarda mümkün. İşte kapitalist angajmanın ve toplumsal hareketlerin ite kaka mücadele ederek getirdiği pazar ve sokağın moda sektöründeki tezahürü bu şekilde.
Bundan sonra defileler ne olacak bilemiyoruz. Ünlü geçitlerine verilen ilgi, yeni standartlara verilmeyeceği çok açık duruyorken marka; belki yine şarkıcılar ile dengeyi sağlamaya çalışabilir ya da masraftan kaçınıp defileleri tamamen sonlandırabilir. Başta dediğim gibi defileleri ile tanınan Victoria’s Secret, tüm para çarkında artık farklı bir konumda. Onu takip edenler olacaktır. Dünya sadece teknolojiyle, robotlar ile değil giyim tarzlarımız, cinsel dürtülerdeki tercihlerimiz ve güzellik algılarımızla da tamamen değişiyor.