Bence blog yazarı olmak daha iyi. Kitap yazmak bu zamanda çok problemli. Herkes kitap satın almıyor ama internette geziyor. İnternette bir şeyler okumak bedava. Ama kitap yayınlatmak maliyetli. Kitabı alıp okumak zahmetli ve para isteyen iş. Kitabınızın binlerce okura ulaşması için çok satanlara girmesi lazım ama yazınızı binlerce kişinin okuması için birkaç hafta yeterli oluyor.
Şimdiye kadar yayınlanmış dört kitabım var ama şu anda hiç biri satışta değil. Aslında daha önce basılmış tüm kitaplarımı yeniden düzenledim. Yeni baskıları ve kapakları hazır oldu ilk üç kitabımın. Matbaada bastırmadım. Telif ücreti almak diye bir şey yok. Dijital baskı ile satışı olacak internet sitelerinde. Yani sipariş geldikçe kitap basacaklar. Telif anlaşması yok, para kazanmak yok. Sadece kitabım satılsın ve okunsun istiyorum. Zaten oldum olası şu zamana kadar kitaptan para kazanmadım. Paramla aldığım kitaplarımı –yazar, kendi kitabından sınırsız sayıda bedavaya temin ediyor zannedenlere- hediye ettim. Maddi anlamda kaybım oldu ama kazancım olmadı kitaptan. Beni mutlu eden, kitaplarımın okunması ve okurlarımın bana ulaşması oldu. Ben işin manevi kazancındayım.
Şimdi ilk üç kitabım kapakları ve içleriyle yenilenerek satışa hazır hale geldi ama kitap satan siteler haftalardır yeni kapaklı, yeni baskılı kitaplarımı satışa koyamıyor. Böyle de bir bekleyiş süreci içindeyiz. En meşhur olan kitap satışı yapan site bile üç haftadır yeni tasarımlı kitaplarımı yükleyemedi. Okurla buluşuncaya kadar ömürler tükeniyor. Yayınevi ve kitap satış siteleri anlaşıp, çalışana kadar ben 3 kitap daha çıkarmaya hazırlanıyorum.
Birilerini beklemek zor. O yüzden yaşadıklarımızı blogta anlatmak zamandan kazanç sağlar, mantığı ile burada yazmaya karar verdim.
Eşimle aynı zamanda yaşadığımız kanserlerimiz ve kısacık süren evliliğimiz, aşkımız, tedavilerimiz, mücadelemiz… Herşeyi ama herşeyi burada yazacağım. Sakınmadan, saklamadan. Çünkü çok yanlış işler yapılıyor. Bile bile gönderiliyoruz şu kısacık hayatta.
Beni takibe alın. Sizlerle çok güzel yazılar da paylaşacağım. Hayata bakışınız değişebilir.
Artık tek isteğim ve düşüncem; yazmak. Okurlarımdan yorumlar almak ve onlarla tanışmak.
Çocuğum yok. Benim çocuklarım kitaplarım, eserlerim. Bu sevimsiz havalarda okumayıp da ne yapar ki insan? Sonbaharın en güzel etkinliğidir kitap okumak. Herkes yediğini, içtiğini, gezip gördüğünü paylaşır. Onu yapmak kolay. Biz herkesin yapmadığını yapalım. Şu kısıtlayıcı günlerde satırlarda buluşalım olur mu? Okumayı seven herkese kucak dolusu sevgiler…