Sinemada pek çok tür var. Komedi, dram, korku, gerilim, romantik… Hemen hemen herkesin izlemekten hoşlandığı bir tür var. Peki bir film başından sonuna kadar sizi rahatsız ediyorsa yine de izleyebilir misiniz?
Rahatsız eden filmler dediğimiz zaman yalnızca korkunç ve kanlı olması gerekmiyor. Özellikle psikolojik olarak daha etkili olan filmlerde kan ve vahşet sahnelerinin yanı sıra alışılmışın çok dışında sahneler olması bile etkili olabiliyor. Örneğin bir filmin sonunu yanlış tahmin ettiğimizde ya da senarist bize istediğimiz aşk üçgenini vermediğinde bile sinirlenebiliyoruz.
Hal böyleyken toplumun ahlak ve etik değerlerinin çok dışında, oturmuş mantık sınırları içinde olmayan filmleri izlediğimizde rahatsız oluyoruz.
İşte bu filmlerden bazıları.
1: Otomatik Portakal / IMDB 8.3 / Rahatsızlık Düzeyi 7/10
Orijinali A Clarkwork Orange olan kitaptan sinemaya uyarlanmıştır. Yazar Anthony Borgess’ın en iyi eserlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. 1961’de yayınlanan eser o yılların modernleşme çabalarını konu alır. Baskının ve özgürlük arayışının etkilerini alışılmadık biçimde anlatır.
Efsanevi yönetmen Stanley Kubrick tarafından sinemaya aktarılan film kitabıyla birlikte yayınlandığı dönemden günümüze kadar eleştirilerin odağında olmuştur.
Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum…
Kitapta Alex adlı sosyopat gencin arkadaş grubu ile yaşından çok suça karıştıktan sonra hapishaneye düşme ve sonrasında rehabilitasyona alınma süreci anlatılıyor.
2: Bir Sırp Filmi / IMDB 5.0 Rahatsızlık Düzeyi 10/10
2010 yapımı bir korku filmidir. Srdan Spasojev’in yönetmenliğini yaptığı film, emekli bir porno film oyuncusuna gelen bir sanat filmi teklifiyle gelişen olayları anlatmaktadır. Oyuncu filmin aslında pedofili, nekrofili ve çocuk istismarı gibi konuları içerdiğini ve gerçek şiddet sahnelerinin kayda alınmasını kapsadığını fark ettiğinde ise iş işten çoktan geçmiştir.
Birçok ülkede yasaklanan film puanlamalarda da düşük notlar almıştır. Şiddetin boyutlarının bir sınırı olmadığını ve cinsel şiddetin psikoloji üzerinde ki etkisini en ağır şekilde anlatan bu filmi yalnızca ilgilisinin izlemesini tavsiye ediyoruz.
3: Dönüş Yok / IMDB 7.4 Rahatsızlık Düzeyi 8/10
Sinemaya yeni bir boyut getiren yönetmenlerden biri olan Gasper Noe’nun Monica Belluci ve Vincent Cassel’i buluşturan filmi 2002 çıkışlıdır. Konusu dışında doğrusal olmayan anlatısı ve çekim açılarıyla da ünlüdür. Tabi bu ün rahatsız edici olmasından kaynaklanıyor. Thomas Bangeller tarafından yapılan film müzikleri de oldukça etkileyici.
2002 Stockholm Uluslararası Film Festivalinde en iyi film ödülünü kazanmıştır. Yönetmen Roger Ebert filmi fazlalığı aşmış şekilde şiddetli bulduğunu söylemiştir. Film Eleştirmeni David Edelstein filmin şu ana dek yapılmış en homofobik film olduğunu söylemiştir.
Filmde üç karakter bulunmaktadır. Alex, sevgilisi Marcus ve Alex’in eski kocası Pierre. Alex hamile olduğunu öğrenir ancak bundan diğer ikisine bahsetmez. Birlikte bir partiye giderler ancak parti de Alex ve sevgilisi arasında bir tartışma çıkar ve Alex partiyi terk eder. Eve dönüş yolunda saldırıya ve tecavüze uğrayan Alex daha sonra ciddi bir şekilde dövülür. Marcus ve Pierre Alex’i sedye üzerinde görür ve intikam almak için harekete geçerler.
İntikam insanın hakkıdır.
Memento filminde olduğu gibi tersten anlatım yöntemi kullanarak çekilmiştir.
4: Mezarına Tüküreceğim / 6.3 Rahatsızlık Düzeyi 7/10
1978 yapımı olan filmin en bilinen hali 2010 da çekilen versiyonudur.
Film genç ve güzel yazar Jeniffer Hills’in nehir kenarında bir evde kalmaya karar vermesiyle başlar. Kasabanın dört serseri ve şerifinin tecavüzüne uğrayan Jeniffer öldürülmek üzereyken kendini nehre atar ve haftalarca saklanır. Bu arada onu arayan şerif ve dört adam aramaktan vazgeçer. İntikam için geri dönen Jeniffer’ın yöntemleri ise çok daha vahşicedir.
Filmde 1978 versiyonundan farklı olarak şerif de tecavüzcülere dahil olmuş ve yöntemler daha şiddetli olmuştur.
Camille Keaton’un başrolünde olduğu film 2010 yılında TIME tarafından yayınlanan en vahşi 10 film arasına girmiştir. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Meir Zarchi yapmıştır.
5: Salo ya da Sodom’un 120 Günü / IMBD 5.9 Rahatsızlık Düzeyi 9/10
Vizyona girdiği tarihten (1975) günümüze kadar tartışmalara neden olan, yasaklanan filmlerin başında gelen Salo ya da Sodom’un 120 günü İtalya Fransa ortak yapımı bir dram filmidir. Türkiye’de önce Mart 1992’de 11. Uluslararası Film Festivali’nde daha sonra da 2007 Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde gösterilmiştir. Pier Paolo Pasolini’nin yönetmeni olduğu filmin senaryosunu Pasolini Sergio Citti ile birlikte yazmıştır. Fakat film aslen erotik edebiyatın ünlü ve en önemli kabul edilen Fransız aristokrat yazar Marquiz de Sade’nin yılında yazdığı en sıra dışı eseri olan Les 120 Jurnées de Sodome Ou L’école Du Libertinage adlı kitabından uyarlanmıştır.
Olaylar 1944 yılında Nazi Almanyası’nın kontrolünde Kuzey İtalya’da kurulmuş kısa ömürlü bir kukla devlet olan ve “Salò Cumhuriyeti” olarak da bilinen faşist İtalyan Sosyal Cumhuriyeti’nde geçer. Şehrin ileri gelen seçkinlerinden dört sefih 9 kız 9 erkek 18 genç insanı bir şatoya kapatırlar. Beraberlerindeki 4 yaşlı fahişe ile birlikte 120 gün boyunca bu genç kölelere bir dizi fiziksel, ruhsal ve cinsel işkence uygularlar.
Başkalarını aşağılanmış olarak gördüğüm zaman zevkten âdeta havalara uçuyorum.
Günümüzde dahi pek çok ülkede hala yasak olan film sadizmin dozunun en yüksek olduğu filmlerden biridir ve dünyanın en rahatsız edici filmi olarak kabul edilir.
Pasolini film gösterime girmeden bir hafta önce bir kumsalda kimliği belirsiz kişiler tarafından dövülerek öldürülmüştür.