Vicdan…
Merhamet…
Dayanışma…
Bir el verme…
***
Bunlar güzel ve erdemli duygular. Son günlerde köşeyazarlarının, Suriyeli “misafirlerimize” yönelik provokasyonları dile getiren uyarılarını okuyorum.
Evet… Suriyeli göçmenler/mülteciler/misafirlerimiz, zor durumdalar, ülkelerinden ve vatanlarından uzaktalar.
Sıla hasreti çekmekteler… Ailelerini özlemekteler… Belki de ailelerinin birçoğunu kaybettiler.
Türkiye’de zor koşullar altında “yaşam savaşı” vermekteler… Yeri geldiğinde itilip kakılmaktalar, faşizan görüntüleri andıracak muamelelere maruz kalmaktalar…
***
Yoksulluk ve yoksunluk altındalar.
Ama… Türkiye Cumhuriyeti hudutları içerisinde tek yoksulluk ve yoksunluk çekenler, Suriyeliler mi?
Hane halklarının alım gücünün düşmesi…
Pazarda ve marketlerde vatandaşların zaruri gereksinmeleri olan ürünlerin fiyatlarının “el yakması”…
Kadınlara reva görülen şiddet manzaralarının devamı… Cinsel istismar vakalarının devamı…
Tabii ki “insanlığımızdan” taviz vermeyeceğiz, bakan göz değil, veren el olacağız… Ama…
Türkiye’de yaşadığımızı da unutmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızın da bir “değer” olduğunu hatırlayacağız.
El insaf dedirtmeyeceğiz!