Dizilerde Senaristlerin Kullanmayı En Çok Sevdiği Klişeleşmiş 6 Sahne

Dizilerde Senaristlerin Kullanmayı En Çok Sevdiği Klişeleşmiş 6 Sahne

Dizilerde Senaristlerin Kullanmayı En Çok Sevdiği Klişeleşmiş 6 Sahne

Yerli veya yabancı fark etmeksizin dizi endüstrisinde senaristlerin yazmaktan bir türlü vazgeçemediği sahneler vardır. İzlediğinizde “yine mi” dedirten bu klişeleşmiş sahnelerden 6’sını sizin için sıraladık.

1. Günümüzde savaş ve suç örgütleriyle ilgili diziler çok revaçta. Bu nedenle Türk veya yabancı senarist fark etmeksizin çoğu yazar, fonda imza niteliği taşıyan bir müzik eşliğinde gerçekleşen ağır çekim çarpışma sahnelerinden vazgeçemiyor. (Bkz: Kurtlar Vadisi, Çukur, Game Of Thrones)

Dizilerde Senaristlerin Kullanmayı En Çok Sevdiği 6 Sahne

2. Tesadüfler silsilesi dünyadaki çoğu dizinin vazgeçilmezidir. Örneğin, birkaç kişinin ya da aralarında aşk başlayacak kişilerin başlarından aynı şeylerin geçtiğini fark ettikleri sahne çok klasikleşmiştir.

Dizilerde Senaristlerin Kullanmayı En Çok Sevdiği 6 Sahne

3. Dizide başroldeki aşıklardan biri genellikle zengin diğeri ise fakir ya da orta halli olur. Genelde aşk, şirket sahibi yani patron olan erkekle onun çalışanı arasında başlar. Birbirlerini ofis ortamında ilk kez gördükleri tanışma sahneleri dizilerin en popüler sahneleridir.

Dizilerde Senaristlerin Kullanmayı En Çok Sevdiği 6 Sahne

4. Aldatma sahneleri neredeyse her senaristin göz bebeği diyebiliriz. Ama bunlar içinde en klişe olanı kadının, erkeğin gömleğinde ruj izi bulması.

Dizilerde Senaristlerin Kullanmayı En Çok Sevdiği Klişeleşmiş 6 Sahne

5. Türkler yemeğe düşkündür diyebiliriz ama nedense Türk dizilerinde bu konu özellikle köfte ekmek üzerinden yürüyor. Akşam saatlerinde köftecinin arabasından alınan ekmek arası köfte yeme sahnesi yine senaristlerin vazgeçemediği bir klişe.

6. Partinin ortasında kızın havuza düşme sahnesi, eskilerden günümüze çoğu dizi senaristinin olmazsa olmaz sahnesidir. Partide sakarlıktan havuza düşen bir kız ve sonrasında aşık olduğu kişiye mahçup olma sahnesi olarak da şekil değiştirebilir.

Pelin Aykın
26 Şubat 1996’da İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik mezunu. 2 yıl bir gazetede çalıştı. Yazmayı, okumayı, seyahat etmeyi ve farklı renkleri tanımayı sever. En önemli özelliği ise Rock’n Roll aşığı olması.
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Karanlık Sokaklarda Korku…
Sonraki
Türkiye’de Network Oluşturmanın Adı: Torpil

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.