Gün doğalı birkaç saat olmuştu. Dostumla beraber gösterişsiz fakat şık bir mekanda kahve içiyorduk. Kafam çok karışıktı. Her şeyi düşünüyor ama hiçbir şey düşünmüyordum. Yakın zamanda bir yolculuk yapmam gerekiyordu fakat fazla kaygılıydım. Gideceğim yerde eskiden kalan çok kötü anılarım birikmişti. Çok kez terkedilmiştim, çok kez dışlanmıştım, çok kez üzülmüştüm. Yolculuğu o kadar düşünmüştüm ki artık düşünemez hale geldim.
”Çok dalgınsın.” dedi dostum.
”Yolculuk, yolculuğu yapmak istemiyorum dostum. Ben orada hiçbir zaman ben olamadım.”
”Kaygılısın” dedi ve devam etti ”Anlıyorum seni. Oradayken mutsuzdun, umutsuzdun ve daha birçok şeydin ama atladığın şeyler var.”
”Atladığım ne var dostum?” dedim şaşkın bir tavırla.
”Çirkin ördek yavrusunun hikayesini bilir misin?”
”Elbette, bilirim.”
”Çirkin ördek yavrusu aslında bir kuğuydu, bilirsin. Çevresi onu dışladı, mutsuz etti, hor gördü fakat o ne yaptı? Yolculuk. Yaşamdan kopmadı, farklı bir dünyaya adım attı ve eninde sonunda aslını buldu. Sen o adımı atalı çok oldu. Sen kuğu olduğunun farkındasın, ördekler seni kaygılandırmasın.”
”Dostum güzel diyorsun fakat bana da çirkin göndermesi yaptıysan seninle bozuşuruz haberin olsun.” dedim ve ardından beraber kahkaha patlattık.
”Seninle tanıştığım için çok mutluyum dostum.” dedim ve devam ettim sözüme ”Benim için birçok şey göze aldın, yolumu bulmamı sağladın, kuğu olduğumun farkına vardırdın ve son yaptığın…”
”Tamam, yeter bu kadar duygusallık, ben gidiyorum.” dedi ve masadan kalkarak uzaklaştı. Uzaklaşırken ekledi son kez ”Merak etme, yolculukta da yakanı bırakmayacağım serseri.” dedi gülerek ve gitti.
Derin bir iç çektikten sonra yolculuğa çıkmaya karar verdim. Bütün kaygılarım, olumsuz düşüncelerim bir anda uçtu kuş gibi ve ekledim ardından: ”Keşke ölmeseydin dostum, keşke…”