Barış Harekatı sürecinin hızla devam ettiği bu günlerde yazımın ana teması olmamasına karşın vatan savunması için canını ortaya koyan askerlerimize, vatanımıza ve milletimize zeval gelmemesi dileklerim ile yazıma başlamak istiyorum.
Son günlerde dikkatimi çeken ve yorumlarınızı itina ile okumak isteyeceğim bir hadiseyi buluşturmak amacındayım sizler ile. Geçtiğimiz günlerde sıkça ev alışverişim için tercih ettiğim bir alışveriş merkezinin tenhalığı, beni bu yazıyı yazmaya iten en büyük neden oldu. Yoğunluktan yaklaşık 2 saat alışverişi ancak tamamlayabildiğim, 1 saat ise kuyruk bekleyip nihâi olarak ödeme yapabildiğim alışveriş merkezinden geçtiğimiz gün 1 saatte işimin hallolduğunu farkettim. Üstelik kuyruğu olmayan kasaları ve tezgahları da… Daha sonra küçük bir araştırma ile müşteri taleplerinin artık bir nebze uygun alışveriş merkezleri ve ürünlerine doğru kaydığını gördüm. Ek gelir oluşturmaya çalışan ebeveynler, yeteneklerini freelance çalışma olanakları ile paraya dönüştürmeye çalışan öğrenciler ve aynı zamanda ihtiyaçlarını ya erteleyen ya da eksilten bireyler…
Sene başı artan maaşlar üzerine aylardır saymaya yetişemediğimiz zamlarla cebelleşmeye çalışıyoruz. Buna adapte mi olmalıyız yoksa dur demek için bir icraat peşinde mi koşmalıyız? Bunun cevabını cümleten vermeliyiz diye düşünüyorum.