Atanamama Sorunu

Atanamama Sorunu

Atanamama Sorunu

Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmen yetersizliği, eğitimin en önemli sorunlarından biriydi. Eğitimin bu  “nicel” sorunu, çözülmeye başlandı ve giderek ihtiyaçtan fazla öğretmen adayı mezun edildi. Bugün gelinen noktada, 1 milyon “öğretmen adayı” öğretmenlik ataması bekliyor.

1981’de yürürlüğe giren Yükseköğretim Yasası ile öğretmen yetiştiren tüm kurumlar “eğitim fakülteleri” çatısı altında üniversite bünyesine alınmıştır. Eğitim fakülteleri, Türkiye’nin ihtiyacının çok daha üstünde öğretmen yetiştiriyor. Bu eğitim fakülteleri 2008 yılından bu yana bazı bölümlere hiç öğrenci almamasına rağmen daha önceden yanlış planlama neticesinde ortaya çıkan bu tablo hepimizin malumu ve kamuoyunun gündeminde olan atanamayan öğretmenler konusu…

Milli Eğitim Bakanlığı, atanamayan öğretmenlerin varlığından ve bunlara öğretmen adayı denilmesinden rahatsız oluyor. İster adını koyalım, ister koymayalım, öğretmen adayları yıllarca bu psikolojik işkenceye tabidir.

Milli Eğitim Bakanlığı, ücretli ve sözleşmeli öğretmen görevlendirme politikasını terk etmedikçe öğretmenlik dalları arasındaki kadro dağılımında daha gerçekçi davranmadıkça, bu sorunsal devam edecektir.

Anonim Yazar
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
Memleketçilik Sevdamız
Sonraki
Gizlenmeye Çalışılan Asla Gizli Kalmaz: Streisand Etkisi Nedir?

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.