AKŞAMLARI ÇAY İÇMEYEN BİRİ ÇAY İÇERSE, BU SAKİN BİR AKŞAM

Fotoğraf sahibi: R. G (@bored_mongoose on Unsplash)


 

“Kışın ortasında, içimde yenilmez bir yaz mevsimi buldum.”

— Albert Camus


 

Bazen bir bardak çay, yalnızca içimizi değil, düşüncelerimizi de ısıtır. Bu yazı, kendinle kalmanın huzuruna dair.


 

Normalde kahvaltı dışında çay içen biri değilim ve çayı çok da sevmem. Ama bu akşam, tüm gün boyunca yaptığım işlerden sonra — evi toparlama, mutfak işleri, çamaşır, ardından kitap okuma, ödev yapma, İngilizce çalışma derken — içimden bir anda çay içmek geldi. Kalktım ve kendime bir çay demledim. İçimi ısıtmak istedim.


 

Kendimle baş başa olduğum bu gecede, içimdeki güzel duyguları açığa çıkarmak istedim. Çay tek başına bile çok güzel gidiyormuş. Dizimi açtım, Virgin River’ı izlemeye başladım. Bu diziyi gerçekten seviyorum; çünkü gündelik bir hayat nasıl ilerliyorsa o şekilde ilerliyor. Sadece arada biraz aksiyon var. Ayaklarımı koltuğa uzattım, rahatlamaya çalıştım.


 

Hayatımız gerçekten güzel. Fakat bazen onu olumsuz düşüncelerimiz yönetiyor. İşte o zaman biz de olumsuzlaşıyoruz. Ne zamanki düşüncelerimizi olumluya çevirebiliyoruz, o zaman mutlu olabiliyoruz.


 

Mutsuz olduğum zamanlarda ya da kendimi kötü hissettiğim anlarda durup düşünüyorum: “Bu duygular gerçek mi, değil mi?” Eğer duygularımın nasıl olduğunu anlayabilirsem, kendimin de kim olduğunu daha iyi anlayabiliyorum.


 

Kendimi bazen bir kitap karakteri gibi düşünüyorum. “Sen şu an bir kitap karakterisin ve seni yönlendiren biri var,” diyorum. “Şu an bu konuya bu kadar takılmazdın, boş yere ağlamazdın.”

Ama bazen de sadece ağlamak istiyorum, nedenini bilmeden. Belki yalnız hissettiğim için…


 

“Neden yalnızım?” konusuna sonra gireceğim. Fakat kendimi yalnızlaştırdığımda bile mutlu olabiliyorum. Çünkü ben kendimle mutluyum. Ve herkesin de kendiyle mutlu olmasını istiyorum.


 

Bir şeye bağımlı olduğumuz zaman, onun bizim hayatımız olduğunu düşünebiliyoruz. Ama benim için bir bağımlılıktan kurtulmak bile bazen çok basit. Çünkü onu kafamda yok edebiliyorum. Şöyle düşünerek:

“Bunlar gerçek değil. Sen aslında bunu sevmiyorsun, bunu istemiyorsun. Sadece şu an bununla olmak istediğin için böyle hissediyorsun. Ama şu anda ondan vazgeçebilirsin.”

Kendimi her konuda böyle motive etmeye çalışıyorum.


 

Şu an sizinle çayımı içerken, aklımdan geçen her şeyi paylaşmak istedim. Mutlu olmak aslında çok kolay. Sadece kendi düşüncelerinizi bir kenara bırakmayın. O düşünceleri alın, içinizde dönüştürün.

Sonra gerçekliği bulacaksınız.


 

Neptünün Kızı
Ben Neptün, 23 yaşındayım. Kafamın içinde sürekli bir şeyler dönüyor, bu yüzden onları yazıya dökmek istedim. Hayatım kitaplar, müzik, dans ve filmlerle geçiyor. Günlerimi evimde geçiriyorum; düşüncelerim, hislerim ve küçük anlarımı burada paylaşacağım.
Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Önceki
BENİMLE BU GÜNÜN SABAHINI PAYLAŞMAK İSTER MİSİN? İŞTE BENİM SAKİN SABAHIM

BENİMLE BU GÜNÜN SABAHINI PAYLAŞMAK İSTER MİSİN? İŞTE BENİM SAKİN SABAHIM

Sonraki
Diş Fırçalamakla Beynim Arasındaki Garip Bağ

İlginizi Çekebilir

kooplog'dan en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerez (cookie) kullanıyoruz.