İskender Pala’nın okuduğum ilk romanı. Bir arkadaşımın hediye etmesinden sonra bir çırpıda okuduğum harika bir eser. Ben İskender Pala denildiğinde aklıma bu kitaptan başkasını getirmek istemiyorum. Tabi ki yazmış olduğu Şah ve Sultan, Mihmandar gibi bir sürü çok güzel kitabı var ama bu kitabın çok ama çok farklı bir yönü var. Çünkü bu kitapta macera var, arkeoloji var, siyaset var, dinler tarihi var, medeniyetler tarihi var ve bunların hepsini polisiye olarak yazdığı için çok güzel bir akıcılığı var.
Kitap Tokyo’da araştırmacı bir öğretim üyesinin öldürülmesiyle başlıyor. Ardından Kudüse, İstanbul’a, Mezopotamya’ya, Roma’ya kadar hatta Adıyaman Nemrut ve Şanlıurfa’ya kadar uzanan bir serüvende başlıyor.
Kitapta 3 semavi dinin de ata olarak kabul ettiği Hz.İbrahim’in inancının mesajlarını ve hanifliğin mottolarını meydana çıkarmaya çalışan bir gayret olduğunu görüyorsunuz. Bunu yaparken Sümer, Babil ve Akatlar gibi medeniyetlerin miraslarından faydalanıyor. O medeniyetlerin döneminden kalma tarihi eserlerini kaçırılması ve eserlede Hz.İbrahim’in mesajlarının günümüzde nasıl tahrif ediğildiği anlatılıyor. Hz.İbrahim’in ilettiklerini insanlar anlarsa eğer; Siyonizmin çökeceğini ve tamamıyla yalan olduğunu anlayacaklarının mesajlarını veriyor.
Cia, Mossad ve Türk Polis Teşkilatının da olayın içerisine katıldığı romanda İskender Pala’nın deyimiyle Ortadoğu’nun sancısı anlatılıyor. Mezopotamya’nın sosyal, siyasi ve sanatsal tarihini de gözler önüne seriyor.
Bu kitap İskender Pala’dan okuduğum ilk kitaptı. Daha sonrasında aynı beklentiyle tüm kitaplarını okudum ama Abum Rabum’un tadını maalesef alamadım. Bu arada Abum Rabum’un tadını alamadım derken diğer kitapları da ayrıca efsane. Özellikle Şah ve Sultan kitabı muazzam ötesi bir tarih romanı. Keza Mihmandar kitabını da çok beğenmiştim.
Abum Rabum’u teknik açıdan Ahmet Ümit’İn Kayıp Tanrılar Ülkesi Romanına benzetebilirim. Orada da mitolojiyi polisiye bir kurguyla okuyucuya anlatma vardı. Burada da Hz. İbrahim’in mesajlarını polisiye bir kurguyla okuyucuya anlatma var. Abum Rabum’u şiddetle ama şiddetle tavsiye ediyorum.